17
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
6200
Okunma
KOŞMA
B)Koçaklama
Koçaklama bir genel bir tür kavramından çok, yiğitlik ve meydan okuma içerikli şiirlere verilen addır. Aşık Edebiyatında KOŞMA’nın Kahramanlık,yiğitlik konularının dile getirildiği şiirler(eserlerdi). Örneğin halk destanları da bir koçaklamadır. Kısacası koçaklamalar bir nevi Göğüs kabartan duyguların halk şiirindeki yansımasıdır. Bunu Türk Dil Kurumu’nun tanımından da anlayabiliriz:
KOÇAKLAMA:"Halk edebiyatında biçimi ne olursa olsun, konusu yiğitlik, savaş, kahramanlık olan veya bir kahramanı öven, kahramanlık duygularını canlandıran şiir, yiğitleme,
Genel olarak Türk edebiyatına baktığımız zaman, yiğitlik belirten söylemlerin azımsanamayacak düzeyde olduğunu görürüz.Battalname gibi Divan edebiyatı geleneğinden beslenen ürünler de dahil, bugün bile Mertlikten,yiğitten,yiğitlikten söz eden bunun üzerine yazılan birçok modern şiire de rastlamak mümkündür. Türk halk edebiyatına baktığımız zaman ise karşımıza iki tür koçaklama anlayışı çıkar. Bunlardan ilki duygusal koçaklama, ikincisi ise coşkun koçaklamadır.
a)-Duygusal koçaklama
Duygusal koçaklama, olayın psikolojik bir analize tabii tutularak kahramanlık yönlerinin yanında trajik yönlerinin de ön plana çıkarıldığı koçaklama türüdür. Bu tür eserlerde çoşkun bir yiğitlik temasının ardında duygu gizlidir. Birçok kahramanlık bildiren halk destanı bu katagoride incelenir.Kayıkçı Kul Mustafa’ya ait olan Genç Osman Destanı bu tür koçaklamaların güzel bir örneğidir. Eserde yalnızca hamasi duygular yoktur; Genç Osman’ın şehit edilişinin ardından asker ve padişah nazarında yaşanan üzüntü hali de dile getirilmiştir.
“”” Padişahın bu fermanına rağmen gönlü cihad ateşiyle yanan, 18 yaşında, üç aylık evli Genç Osman kendini nefer olarak yazdırmayı başarır. Fakat bu haber padişahın kulağına gider. Murad Han; “O söz dinlemezden hesap sorayım!” diyerek otağı hümayuna çağırtır. Osman’ı gören bütün vezirler ve beyler padişahın onu cezalandıracağını düşünerek: “Eyvah bu tüysüz yiğide yazık olacak!” dediler:
Osman otağ içre el-pençe divan
Gök gibi gürledi Sultan Murad Han
Bre bilmez misin eyledik ferman
Şol Bağdad üstüne gider olanda
Gönüllü olanlar bıyık burmalı
Öyle ki üstünde tarak durmalı
Bir pençe vuruşta kalkan kırmalı
Düşman üzere hamle eder olanda
b)-Coşkulu koçaklama
Coşkun ya da coşkulu koçaklama, en yaygın koçaklama türüdür. Bu tür koçaklamalarda ozanın korkusuz ve meydan okuyan bir söyleyişi vardır. Gerek savaş meydanındaki kahramanlıklar gerekse mevcut düzene karşı yapılan başkaldırı bu yolla ifade edilir. Kuşkusuz çoşkun koçaklamaların en güzel örnekleriKöroğlu ve Dadaloğlu’na ait koçaklamalar olarak kabul edilir. Köroğlu’nun bir koçaklamasını örnek olarak incelersek;
Benden selam olsun Bolu Beyi’ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
Ok gıcırtısından kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir
görüldüğü gibi coşkun koçaklamalarda psikolojik bir sentezden çok bir meydan okuma ve korkusuzca söylenen ifadeler üzerinde durulur.
KOŞMA
B)Koçaklama……….Koçaklamaya örnek
…………………BİZİM………………….
Soyumuz bellidir Türk derler bize
Vatana fedadır canımız bizim
Biz ki; şahadeti onur sayarız
Helâldir hakkımız, kanımız bizim
Üç kıtaya hükmeden de biz idik
Tarih sahnesinde şandık iz idik
Övgüler alandık destan söz idik
Şerefle doludur dünümüz bizim
İnsan öldürmeyi haram bilsek de
Mazluma vurmayız mağdur olsak da
Savaş meydanında yalnız kalsak da
Esaret tanımaz gen’imiz bizim
Sevgi doluyuzdur hoş yanımızdır
Ölüm bile bizim mihmanımızdır
İnsanlık düşmanı düşmanımızdır
Mukaddes İslam’dır dinimiz bizim
Lüzumsuz hırsından ateş solursa
Vatanı canından aziz bilirse
Eğer ki; damara basan olursa
Öyle kolay dinmez kinimiz bizim
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (9)