KARGADAN BÜLBÜL OLMAZ DEMEDİK Mİ?

O bed sesini allayıp pullayarak,
yaprağın yeşiline,
goncanın taze pembesine,
bulutların lacivert gölgesine
ne kadar ustaca gizlemeye çalışırsa çalışsın,
büyülü nağmelerde,
detone olur çakma notaları,
dosdoğru dinlediğinde...

BAHAR YELİ,
SAM YELİ ,
AKŞAM YELİ ,
estirir zannedersin,
ama rüzgarı kasırga bora ve fırtınalardır,
talan oluverir gönül limanların bir gün,
uzak dur yalancı esintilerden,

İNANMA SAHTE SESLERE,

KARGADAN BÜLBÜL OLMAZ DEMEDİK Mİ?

Kostümü parlak ışıltılı ve siyahtır,
aynı beyninin içindeki,
karanlıkları gibi,

markalı gömleği,
yüzünü maskelese de,

bir de soyunuk gör içinin çırılçıplak ahvalini,
neler yoktur ki o soytarı benliğinde...

Pusuda avına perma duran bir dört ayaklı gibidir,
iyce bir bakabilsen göreceksin,
ağzındaki sivri dişleri...

KARGADAN BÜLBÜL OLMAZ DEMEDİK Mİ?

Altın gibi parlar hurda şarkıların şavkı,
dibinden oksitlenip çıktığında kiri pası,
yüreğin kirlenir demedik mi.

KARGADAN BÜLBÜL OLMAZ DEMEDİK Mİ...

Rumi,
kim olursan ol gel dese de,
siyaha geçit yok bu dergahta, uzak dur demedik mi?

Yunus der bu bir rıza sofrasıdır,
riyakarlar doyamaz,
demedik mi?

Pir sultan abdal der,
Kağıda yazarlar ufak yazılar,
Anasız olur mu körpe kuzular.

Nilgün devamını DÖRTLÜKLERE YAZAR;


sürüden ayrılanı KURTLAR KAPAR,
her seviştiğini YÂR ındır sayma,
etinde postundadır gözü,
UYAN HEY GAFİL DEMEDİK Mİ?


Notalar gitarın tuzak perdelerinden,
yıldızların köşelerine serilir,
nidalar aşktan yana dillense de,
beyaz zannetme güfteler kirli ,

KARGADAN BÜLBÜL OLMAZ

DEMEDİK Mİ,
DEMEDİK Mİ,
DEMEDİK Mİ....

NİLGÜN