2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1220
Okunma

akşam gün batınca
balıkcı kasabasının dağları kızıl boyanınca
ay usul usul gecelerine süzülünce
yıldızlar gecenin göğsüne sıralanınca
gök sunun serin sularında
yakamozlar oynaşınca beni hatırlayacaksın
ellerin göğsünde boşlukta kavuşunca
gözlerini karanlığın eşiğine yatırdığında
buz kesmiş bir kaç damla
sessizce gözlerinden kaydığında
kıyıdaki balıkcı meyhanesinden
çalındığında bizim şarkımızı beni hatırlayacaksın...
acıyla ürperip için yandığında
anlamsızca gözlerin bir noktaya takılıp kalınca
yüzünde gülüşler buz kesip donduğunda
boşluğa tekmeler atıp küfürler savurunca beni
hatırlayacaksın...
başını yastığa koyduğunda kokum içine dolunca
uykun kaçtığında gölgeler amansızca üzerine saldırdığında
duvardaki sararmış resim sana hesap sorunca
nefesinin buğusunda cama yazılı adım belirince beni...
her şafakta
yakamozları hıçkırıklarla boğduğunda
yıldızları tek tek göz yaşlarınla söndürdüğünde
bensiz uyandığın sabahlarda
güneşi ağlayarak gök yüzüne yerleştirdiğinde
soluksuz kahrolası bir güne yeniden başladığında
beni hatırlayacaksın...
dallardaki güllere karlar düşünce
o kestane karası saçlarına beyazlar doluşunca
gül yüzünde çizgiler gözlerinde halkalar belirince
al kınalı ellerin ıssızlığın ayazında buz kesip üşüyünce beni hatırlayacaksın...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (3)