Gidiyorum sesizce
Yüreğimde bıraktığın izinle






Ayaklarımı sürüyorum peşimden 
Yüzümde  hüzünle karışık bir veda 
Üstelik 
Kanım çekilmişcesine damarımda
Ruhum vurgun yemiş 
Ellerim üşüyor 
Zamansız düşen ayrılığın rengi
Sonbahar yaprağı gibi sarı









Sırtımda ceketim 
Dilimde 
Ezberi bozuk cümleler  
İçimde çalıyor ayrılık çanları 
Kimseyi suçlamadan 
Aldığım ne varsa, usulca yerine koydum 






 
Zamanı hiçe saydım
Pişmanlık duymadan
Seninle dolu dolu yaşadım
Ayrılık geldi çattı 
Vakit artık tamamdır 





Şimdi




İstilasız yürüyüşleri duraksamadan geç 
Pankratlar aç isimsiz şehirlerde 
Yokluğumda yeni aşklara seslen
Cehennem yangınlarınının fitilini ateşle 
Kıyametim ol, savur küllerimi meçhule  
Duvarlarda beliren suretimle dansa kalk
Geceleri bensizliğin saatini kur
Günahdan uzak düşler gör








Silemezsin kulağından kahkahamın izini
Nasılsa bir ömür     
Taşıyacaksın boynunda vebalini









Tercih hakkı önünde 
Kan kaybetmesin anılar 
Çek tetiği farketmez
Nokta atışla...............
..................................Bir de can evimden vur...