Hadi gel..gönlümde çoğalan yıkıntılara..
Durdur öldüren çöküntüleri...
Karma karışık gölgeler bu gece...deli gibi vuruyorlar yüzüme...
Sigaramın külü bozlaştı..beli büküldü....dumanı dolanıyor başımda..
Yağmalanan ağaç budakları üzgün..benim gibi..onlarda uğramiş vurguna..
Hadi gel..yapraklar solmadan..deniz dalgalarda boğulmadan...
Beyaz ata binde gel.. ufkun dumanından çıkta gel...
Gelemem....gelemem demişsin uçan kuşlara..
Beklemesin demişsin kuşun kulağına..
Başıma çöktü kara duman..yazdığım son ferman..
yine sensiz kaldı yuvam...
Her şey yalan..herşey yaman..öne eğildi başım..
umutsuzluk kucak kucağa..dolaşıyor can pazarında
Ebediyetler tükendi...geçemedik artılara...
İncindi fıkralar..gülemiyor sanatlar..
Papatyalara sordum gözlerinin rengini.. koparmadan yapyaklarını..
Unuttum gittiğin günü..ısrarla karşı gelir kimliğin...
Silinmiş duvardaki resmin..örümcek ağlarının sunumunda..
Fırtına pusmus kuytuya..gözünde yaşlarla..nefes yolluyor sana
o bile vurgun dudaklarının alına..
Uzun bir kara sevda hiyesi var satırlarımda..
Hem gecenin uzun karasında..
Hem gündüzün ateşinden...alıntılar var orda..
Belki bir gün gökkuşağı sarılır yağmurlara...
Belki yolun düşerde gelirsin...bıraktığın yıkıntılara..
Son besteni yazarsan yıktığın duvarlara..
Belki mekan olur yaşanmayan gizli sevdalara..Şengül K T