Müheyya/ydı gözlerim yollar da bırakmışken,
Çarpık bacaklarının gelmeye yok mecali.
Bir çığlık denizinde umman diye akmışken,
Yorgun düşmüş dalgalar kıyıda yitik hali…

Ruh cenine düşerken yazgısı yazılırmış,
Kaderinin rengine bürünürken bedenler.
Bühtan gibi düşermiş alnına kazınırmış,
Yazılan tecelliyi baş üstüne edenler…

Mihenk taşı gibi yerleşince aşk sineye,
Kader/e kaza ya razı olur kul susar,
Bu salaş yazgıların acısı neden niye,
Yürek çarpıntısında her gece sevda kusar…

Sevgiliye esneyip vuslatına yatarken,
İkrar/ ın da durmayan can/a na yazık desem,
Her gece düşlerim de yıldızları tutarken,
Bir şırfıntı delikten rüyalarına girsem…

Küşüm/e bürünürken yürekteki süveyda,
İçindeki karanın varılır mı ötesi,
Boynu bükük beklerken gönlümdeki Süheyla,
Silsem acılarımı yine kalır lekesi……

Küçük sözlük:
Küşüm: kaygı ve tasa
Müheyya: hazırda beklemek
Bühtan:kara çalma iftira
Şırfıntı: bir anlamı oynak cilveli olsa da, bir anlamda sevgiliye söylenimde cilveli nazlı …..
İkrar: sözde durmak


DUDU BAYRAM/ANKARA