4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1355
Okunma

ağır ağır ilerleyen kasvet dolu hayat
ilkbaharını göremeyen nasipsiz bir çöl gibi susuzluğa mahkum
kalmış katresinde ne bir nefes ne de şehvet
çünkü kaderi zincirlenmiş ağlıyor masum masum
sabahı olmayan sonsuz karanlıklarla dolu hayat
her gece fısıldıyor kulağa korkularını
boğuluyor derininde sinsi gözyaşlarının
anlıyor artık tesellisi yalnız ,kalben ağlamak
ümitle ,hasretle her an hüsranı özleyen hayat
şöyle bir bakıyor harap mazisine hıçkırarak
ağlıyor imkansız aşkın önünde diz çökerek
sevdayla mest olamıyor ki çirkin, avare hayat
kırık dalında son yaprağını da yitirmiş olan çıplak hayat
bir yel gibi esiyor adeta tokat atarak
geçtiği her yerde koca bir iz bırakarak
direnemez engel,yokuş çok diye ansızın tükenir hayat
çürüyen leş mazilerinin ıstırabını soluyan hayat
revan kalbe çırpınışlarıyla bir makber kazıyarak
aldatır nefsi ona acı bir şeker sunarak
yahut kurgular bahtı toprağa kefen giyen hayat
5.0
100% (5)