Bir zalim hırkacı var
Metropolden dağa hırka örer.
Bir zalim hırkacı var
Kandan kendine yün yapar.

Hiç tükenmez yünü çünkü
Kaynak öyle bir yiğit sooydur.
Hırkacı kadehini kanla doldurur
Kandan yünler hiç bitmez.

Bir zalim hırkacı var çelikten
Bilinmedik mazemelerden.
Değişik isimli eşyalardan
Bir hırka örer de durur.

Benim Şehidimn kanıyla.
Benim kanımla.
Senin kanınla örer durur.
Uyanma vakti ey torun.

Hırkacıya yün götürme vakti değil.
Sen o çelikten hırkaları
Dişinle kırarsın, fındık gibi.
Sen o bilinmedik her şeyi,
İsminle titretirsin 40 Göktürk gibi.

Çünkü örülen hırka senin kanından.
Çünkü örülen hırka senin canından.
Çünkü örülen hırka sensin.
Eğer savaşırsan hırkayla değil hırkacıyla savaş.

Çünkü hırkada sensin savaşcıda.
Seni sana düşürürler.
Seni senle savaştırırlar.
Seni sana öldürtürler.