6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
761
Okunma
Sonsuz bir maviliğin ötesinde
Karanlığın geceyle buluştuğu anda
Kapkaranlık bir odanın ortasında
Etrafımı çepeçevre saran dört duvar
Uykularımı sık sık bölen kabuslar
Ve içimi saran korkunun yanında sen
Sen, ıssız bir rıhtımın kenarında
İçimi ürperten bir dalgadan ibarettin
Her kayaya çarpan dalganın sesiyle
Kulağımda fısıldayan uğultular
Yerini birer birer çığlığa bırakırken
Sen, o çığlıkların ardında gizlenen
Geçmişimden geleceğime doğru giden bir ses
Artık sen ve ben
İki yabancı gibiyiz
Gözlerimizde yıların hüznü
Ve yüreğimizde o hüznün ızdırabıyla
Solup birer birer yok olacağız