Otuzbeş yıl önce böyle bir haldı
Beni bu hallara bu hayat saldı
Bilmem gençliğimi kim ben’den çaldı ?
Yıllardan geriye bir sızı kaldı

Etsende bin cefa etmem şikayet
Kadir mevlâm versin sana hidayet
Ben’de bekliyorum sen’den inayet
Ömrün ne baharı, ne yazı kaldı

Seninle ağlayıp seninle güldüm
Ben bu ömrü sen’le ikiye böldüm
Bin kere dirilip bin kere öldüm
Yüreğinin bana o nazı kaldı

Yürek’te yaralar indi derine
Resmi’mi bıraktım kendi yerime
Neler geldi geçti garib serime
ömrümün ne tadı, ne hazı kaldı

Güldün başım’daki garib hallara
Senin için kara dedim allara
Bindim gidiyorum işte sallara
Bir dikili taşım bir sazım kaldı

Sen beni eyledin dertlere geda
Bu canı etmiştim uğrunda feda
Der DURAK’ım haydi bana elveda
Çekilen kahırın hep izi kaldı

Durak YİĞİT
Gönüllerin Şairi
KOCAELİ

Mehmet TURGUT kardeşime kalbi teekkürlerimle..

Ebedi değiliz yalan dünyada
Çünkü konan uçar durmaz dalında
Ömür denilen yolun en sonunda
Yorgun bir bedendir geride kalan

Herkese hakikat tır bu yol
İster genç ol ister yaşlı ol
Giden gider elbet kalana da zor
Acı bir hatıradır akılda kalan...MEHMET TURGUT