Dağlaşmış bu çok zannedilen haksızlıkları,ve yanlışlıkları sadece rahmet sağanağı aşabilir ve üzerine bulaşan kirleri yıkayıp yuyabilir.İşte rahmet olmayı kendine görev edinenlerin yapacağı çalışmalara ve rahmet sağanağına her zamandan daha fazla ihtiyacımız olduğunu görebilen bu hisli yüreğe yeniden Allah razı olsun.Kaleminiz dert görmesin Efendim.

_________________Kapanmış dereler Kurumuş çaylar
Geçmiyor dertlerim bitmiyor aylar
Beyaza bürünmüş Değişmiş huylar
Bu başım dumanlı kar diyor dağlar

Gözlerde bir korku merak içinde
Peygamberi görmüş gece düşünde
Bir güzel alemin düşmüş peşinde
Vazgeçmem yolumdan yar diyor dağlar

Mustafa Göktekin
_____________________________________________________-

Nekadar da belli mümin ve mütevekkil insanlarımızın daraldığı. Düşünüyorumda:Yüce hikmet sahibi, özene bezene yarattığı ve de kendisine son derece şükran duygularıyla bağlı bukunan kullarını hiç bukadar daratır, sıkıntılı durumlara sokar mı? Muktedirdir ama ; asla daraltmaz ve zora sokmaz. Çünkü onda, " yaratan hikmet sahibi" olmanın büyüklüğü, sonsuz adaleti vardır. İnsanları "Adaletli olun, merhameti ve vicdani düşünüşü asla unutmayın, elden bırakmayın" diyerek uyarırken, hikmet sahibi hiç adaletsizlik yaparmı? Zinhar !.... asla yapmaz. Adaletsizlik, vicdanları sorgulamamak, yargısız infazlar yapmak ve vicdani düşünmemek, maalesef biz insanlara has bir tutum ve davranış haline geldi. Giderek büyüyor, artıyor, insanı daraltıyor, olumsuz düşüncelerin odağına itiyo, dur - durak bilmeyen adaletsizlikler, hak - hukukları çiğnemeler, zayıfı aşagılayıp ezmeler... hepsinden kötüsü de, insanda gelecek ve yaşamın yaşanamaz korkusunu yaratmak.

Bütün bu sıralananlar en büyük toplumsal kaygılar halinde hissedilmeye başlayınca, insanlar tutunacak dallar, dayanabilecekleri sağlam güvenceler aramak zorunda kalıyorlar. Büyük çoğunluğumuz da o umduğumuz, beklediğimiz güvencelerin kırıntılarına bile kavuşamıyoruz. İnsanoğlu bu; sığınma ve dayanma, korunma kaygılarını hep duyar. Akli işlevinin bir gereğidir bu ve de Hikmet sahibinin ona ihsan ettiği en büyük nimet olan akıl gücünün varlığının anımsatılması.
İşte öyle zamanlar yaşıyoruz değerli şair dostumun, dağları, ovaları, doğal güç simgesi olan herşeyi, şiir diliyle konuşturup en değerli ve anlamlı ilham taşmaları yansıtmaları, yardıma çağırmalar gibi. İnsan gelmekte olan bu yada gelebileceğini gördüğü korkularını yenmek için, pek çok fiziksel imgelere sığınma ihtiyacını hisseder. Oysa İnsan bu durumda öncelikle kendine ve aklına, aklından aldığı dinamik güç olan kendi cesaretine sığınmalı ve güvenmeliydi. İnsana yönelen tehlikelere, insan önce kendi aklı ve gücüyle karşı koymalı, gelecek zararları etkisiz kılmaya çalışmalıydı. Olmadı... Baş edemedi... Gücü yetmedi... Toplumsal çıkışlar, dayanışmalar da çare olmadı... Zulmet kılıcı hep kafasının üstünde sallanmaya devam etti... İşte o zaman Hikmet sahibi YARATANIMIZA SIĞINMALI ONDAN YARDIM DİLEMELİYİZ. Üstümüze düşenleri yapmadan, insanın hiç bir güç odağından yardım alabilmesi söz konusu olamaz. ALLAHTAN SONRA EN GÜÇLÜ VARLIK İNSANDIR, İNSANOĞLUDUR. İNSAN İSTERSE KENDİSİNE YÖNELEN DOĞAL AFETLERDEN BİLE KORUNABİLDİĞİ GİBİ, İNSANIN - İNSANA YAPACAĞI ZULÜMLERDEN DE KENDİNİ KORUYABİLİR.

Anlamlı ve duyarlığı hayli yüksek şirinizi çok dikkatle ve özümseyerek okudum, değerli kardeşim Mustafa bey. Umarım, dilerim; bende bıraktığı etkiyi ve olşturduğ düşünceleri tüm aydın insanlarımızda da hissettirir. Yüreğinize kalemiize, insani duygular halinde coşan ilhamlarınıza sağlık değerli dostum. Esenlik ve mutluluk dileklerimle selamlayıp kutluyorum sizi. Kemal Poat

kempol tarafından 5/31/2012 1:30:42 PM zamanında düzenlenmiştir.