Bütün âzâlarım sökülmüş gibi
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah
Yaprağım çiçeğim dökülmüş gibi
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Boynu bükük kararsızım gitmeye
Çaresizim bilmem nasıl etmeye
Baykuş gibi viranede ötmeye
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Duygularım beni sana bağlıyor
Ayrılığa gözüm gönlüm ağlıyor
Ravzandayken hasret beni dağlıyor
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Bilal olsam ezanların okusam
İlmek ilmek örtülerin dokusam
Salavatla baş ucunda şakısam
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Mescidine taşlar gibi örülsem
Mekanına hasır olsam serilsem
Bezler gibi kabirine sürülsem
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Ne söyleyim ne diyeyim bilemem
Senden ayrı hayat boyu gülemem
Kısmet yoksa daha sana gelemem
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Perişanım ayrılmaz can canandan
Kim ne bilir için için yanandan
Biliyordum üstümdeki dönenden
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Kınarlarmı döne döne ağlasam
Hasret dolu yüreğimi dağlasam
Ömür boyu karalarmı bağlasam
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Osman geri dönüp sana gelirse
Mevlam ümmetine fırsat verirse
Bu âciz ravzanı yine görürse
Senden ayrılmak zoor ya Rasûlallah

Osman AKSOY

BİR GÖNÜLÜN İNCİLERİ

06 Haziran 2012 Çarşamba 19:23:23

"Ya Rasûl ölüm bile seninle güzel,
Ve ölümüm seninle bulmuşken hayat..
Sen öldün diye ölmeyi sevmişsem,
Senin gözlerinde eriyememişse,
Senin ellerine dokunamamışsa şu bedbaht,
Şehrine gelmek ve sokaklrında yürümek,
Belki çöl sıcaklığında yana yana...
Çeksen beni sana..!
Yanarken ayaklarım şehrinin sokaklarında,
Gülen gözlerinin ışığını içsem kana kana..
Gönlümün gafletine bedel kabul eder misin ?
Çağırsan beni yanına
Ve gelsem bir hayal olan mekânına... "

Hattat Sevo