1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
895
Okunma
bu ben değilim bu okuduğun, yazdığım yanım
başka bir şiirden azalarak…
dikkatli bak, karanlık ışıktan hızlı, ve önce
ağır akalım biz öyleyse yüklü saatler gibi
ağır eskiyelim
bütün şaraplardan sonra
ve balık iskeletlerinden... yığınlar yapalım
gümüşünü bozduğumuz geceleri anmak için
ay’a utanarak bakalım denize titreyerek
ay’ın denize yansıdığı her yerde yığınları yakalım
bilerek isteyerek bağışlayalım kalbimizi bu kez
son kez ve sonsuza kadar
en büyük korkumuz (ey) aşk
uykumuza saklayalım
vazgeçerek suya dökülmüş havva’dan
susuzluğuna aşık adem gibi
ne bir atlas bacaklarımızın arasında ne nehir
düpedüz ufkundayız alaca kuşların
geldik mi getirildik mi hep mi buradaydık
seyrinde gümüşlenen tanelerin
söyle kalbim sır nedir!
sessizlik bilirdik
olur, dibinde en dibinde bir şeyin
bir çakıl oynar yerinden uykumuzdan sıçrarız
bağdaş kurup anlatılan büyük hikayeler gibidir
canımıza bir ikram gölgelikler içinde
bir saltanat bir sultan sofrası aman… mersi, istemeyiz
biz dumandan bir bilgenin külüne aciz ateşine pervaneyiz
…değil mi ki silkelenmiş alfabedir şiir
bu ben değilim bu okuduğun
hiç olmadım