58
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
2838
Okunma

Darağacında iki meçhul sevdalıydık
Aynı yağlı ilmik iki boyunda
Gözler buğulu bakıyor bir birine
Birinde sevgi
Diğerinde ihanet ışığı var
Nasıl geldik buralara
Anladım ki
Yetmiyorum artık sana
Yeni heyecanlara gebe yüreğin
Nasıl da tütüyorsun burnumda
Fırından yeni çıkmış ekmeğin kokusu gibi
Kırılan bir testi
Eskisi gibi olmuyor ki
Eski günlerde her yer
Adın gibi gül
Bedenin gibi yasemin kokardı
Şimdilerde ihanet
Söyle bana neydi veremediğim
Ne çok isterdim bilirsin
Kara bukleli saçlarının
Omuzlarından salınmasını
Kestirdiğinde kızardım
Yaşadığım şehrin Seyhan ve Ceyhan’ı gibi
Sevdalı körfezime akmasını
Gel el ele dolaşalım bu şehrin sokaklarını
İstemediğimiz her şeye sövelim
Ruhumuzun ayak izlerini bırakalım
Gülüşlerimiz kalsın buralarda
Bir köhne barakayı çok sevmiş
İstemiştik
Ayazmanın arka sokaklarında
Ellerin ne kadar sıcak tutuyordu ellerimi
Son limitine kadar sevişmiştik doğa’da
Bilinmez belkide hala sıcak yüreğin
Çokça sorularla dolu her yer
Kan kırmızı papatya tarlası gibi
Yağmurlu bir aralık günü
Gök gri bulutlarla örtülü
Hışımla inen yağmur ihanetini yıkar gibi
Hayat devam edecek nasılsa
Sevdiğin papatya mevsimi yine gelecek
Sevinçle yine koşacaksın onlara
Belki beni sevdiğinide söyleyeceksin
Fallar açacaksın
Bir seviyor
Bir sevmiyor diyerek
Fal açmaya gerek yok aslında
Ben mazideki sırma saçlı kadınımı
Yine seveceğim usanmadan
Delice
Sen bir mum koy pencerene
Bir avuçta hakikisinden kına yak
Artık adın: İHANET
Soyadın : HANÇER olacak
__________ya tabe volim___________
27/12/2011
5.0
100% (46)