4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1122
Okunma

TUTSAK
Serseri yelkenli oldum açıklarında.
Kapalıydı koyların, kıyıların dalgalı,
Sana yaklaşamadım.
Çaresizlik içinde dolaştım birçok liman
Yanaştım usulca, yabancıydılar,
Hiç birinde barınamadım.
Aradım her yerde gökyüzü maviliğini,
Bulamadım, unutamadım gözlerini.
Döndüm dolandım geri geldim.
Hava puslu bulutlar ıslak,
Sen yine aynı sen suskun ve uzak…
Ben yine aynı ben sana muhtaç.
Demir attım gizlice açıklarına,
Güneş kızıl olmuş ufukta,
Masanda balık ve rakı,
Bir gurup martı havalandı günün son ışıklarında
Gözlerin takılı kaldı ufukta ki kızıla,
Kadehini sağlığımıza deyip kaldırdığın an
Karar verdim, sokulacağım sessizce uykularına.
En doğrusu vazgeçmek demiştin dönerken sırtını
Bana da öyle gelmişti
Gerçek sanınca rüzgârın sarhoşluğunu…
Yakamozla oynaştım bir süre,
Yıldızlarla seviştim.
Takıldım güneşin ellerine,
Ama seninkiler gibi sıcak değildi.
Rüzgâr esti dört bir yandan bin bir koku saldı üzerime,
Her polende senden sadece bir renk vardı
Renk cümbüşüne erişemedim.
Döndüm dolandım geri geldim
Sildim her ne varsa senden ırak
Anıları, içinde sen olmayan hayalleri,
Unutmak için, koynumda uyuttuğum tüm bedenleri…
Fakat gördüm ki değişen hiçbir şey yok be gülüm,
Sen yine aynı sen suskun ve uzak…
Ben yine aynı ben.
Sana tutsak.
Reyhan
5.0
100% (2)