Ağlayan yağmur kalbin rıhtımını kuşatmıştı
Gecenin kanserinde rüzgârın çığlıkları çalınıyordu
Özlemin semaverinde yalnızlık mevsimi
Kırık aşklar rüyanın kanserine düşmüş

Rüyalar zamanın girdaplarına akıyordu
Tutsak yıldızlar denizin tenhalığını kuşatmış
Hayal kahvesinde gecenin ıslıkları ağlaşıyordu
Aşkın renkli bulutları kalbin yamacına yaslanıyor

Ağlayan yağmurla zamanı kadehinde içerken
Gönül meyhanesi hazan bahçesine düşmüştü
Sürgün gülüşlerde gurbet yağmurları dinleniyordu
Yorgun umutları beyhude dualar kuşatmış

Kadife aşklar zamanın kasırgasında savrulmuş
Hasret gemisiyle kederin kanserine düşmüşüm
Şafak güneşleri uçuşuyor kalbimde
Gökkuşağı renkli sevinçler sürgün gülüşlerde

Ağlayan yağmur gecenin firkat şarkısını söylüyordu
Acılar denizi coşuyor özlemin bestesinde
Zamanın gözleri rüyanın gökkuşaklarını kuşatmış
Kaderin heybesinden sonsuz sürgünler dökülüyordu

Zamanın girdabından firkat saati gelmiş
Rüyalar sevdanın doruklarında uçuşurken
Yorgun ümitler gecenin sürgün ürpertisinde
Gurbet rüzgârları zamanın kadehine demirlemişti

Trenin istasyonlarını rayların çığlıkları kuşatıyordu
Beyaz gecede kar çiçekleri saçılmıştı
Sürgün trenleri zamanın kanserine gidiyordu
Bekleme salonları vefakâr yolcuları özleyecek

Gecenin rüzgârlarında sürgünlük türküsüyle
Rüyanın vurgun denizinde boğulmuşum
Duymuyorum kalbimin hazan fırtınalarını
Zamanın dalgaları ayrılık mevsimini getirmiş