MASAL
Biz, bundan çok eskiden
içmeyip toprak testiden, kanarken avuç avuç suya. Bir kız yaşarmış, bir köşecikte dibi düşesi dünyada. Saçları altın, dudakları kiraz, gözleri çay bahçeleri sabahları kan kusarmış güneş bütün geceki hasretinden rüzgar uğramadan ellerine esmezmiş bulut omuzlarında paye, yıldız sinesinde nurmuş apak alnında bir hilal parlarmış üstelik ona tertemiz de bir yürek sunulmuş hangi yöne yürüse çiçekler açarmış Şimal belini Garptan, Cenup dilini Şarktan kıskanırmış Haşa dünya altı günde o yedincisinde yaratılmış Dillere destan güzelliği etkilermiş her faniyi kim görse cemalini aşk sararmış bedenini O ise beklermiş beyaz atlı prensini At yelesi saçlar varmış hayalinde, deniz mavisi gözler mutlaka olmalıymış bir kalesi ve ona yol gösteren ak sakallı bir veziri kılıcı mucizeler yaratmalı kalkanı ezilenlere siper olmalıymış Bir gülizar dönmeliymiş oturdukları pembe pancurlu evlerini ilk çocukları erkek ikincisi kız olmalı, Ocağın yanına kıvrılmış pamuk bir kedi kapıda sadık bir karabaş. Gökten düşen üç elmadan biri kiremitlerinde durmalıymış Kışın sarı yapraktan entarili, yazın kuşlara sevap bir havuzları ötesinde yemyeşil sarılmış bir de kamelyaları bundanda başka yokmuş ki hayali Dedik ya; çok eskilerdendi bu masum masallar şimdi internetten izdivaçlar |
Kutlarım. yürekten.
Saygılarımla.