taşı toprağı altın dediler
iyisini kötüsünü ayırt etmediler
dostu düşmanı hepsi buraya göç ettiler
havasına suyuna aldırış bile etmediler

taşını toprağını altın bilip çıktık gittik
suyuna yoluna para vererek gecindik
bir yerden bir yere yürüyerek gitmesini unuttuk
istanbulu başta böyle bilmiyorduk

memleketten binerdin trene
gözünü acardın haydar paşa garına
bakardın burası başka bir dünya
sanırsın yeni geldin hayata

sokakları tarih buram buram kokar
caddeler buralarda kimlerin gectiğini yazar
kaleler ne savaşlar olduğunu hatırlatırlar
ne kanlar döküldü bu istanbul uğruna

olur iki kıta biri asya bir avrupa
orta da iki deniz bir ege bir kara
tam bir tarih bir yanı rumeli bir yanı hisarı
oldu mu şimdi dünyanın merkez noktası

başlı başına bir devlet ettiler
doğusundan güneyinden herkesi buraya sürdüler
ekonominin başkenti yapmayı başardılar
ama insanarı da tekrar köleleştirdiler.....





...........