0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
882
Okunma
I
Bilemezsin sevgili
Biz seninle ince eleyip sık dokuyanız
Kırmamak ve kırılmamak adına ne varsa
İhmalimiz nefsimizdendir er kalkışımız,
Bilmediğimiz lisanda düşünüp konuşmamız
Er karşılaşma adına somurtuşumuz
Kavramlardır kabuğu kırılması gereken bilmece
Ve biz aynı göğe kalkan iki yumruğuz
II
Hissetmek en çok bir dokunuşu
Kaç dakikasını alır insanın
Ruh en güzel melodiyle dolarken
Sesler bir telefon kadar yakınken
Seni yakında hissetmek de neyin nesi
Kadifedir sesin ki okşar
Dudaklarının çilek tadıyla bahar bahçesi gibi
Mum ışığında oturup ağlarken
Karanlığın seranatıdır bozkır nefese
III
Dağlar mı dayanır
Aşılmaz suların mı vardır
Yılmayan bir gözü engelleyecek ne vardır
Geçen güz mü parangaladı ayakları
Şairi evvel bahardır
Göğsümü hedefe koyup
Yoluna koyulmuşum
Geçmişi arkaya atmış
Geleceğe kartal kanadı durmuş
Halay başı kim çeker türküsü dinlemiş
Bıyık burup caka satmışım sırıtkan suratlara
Durlar duraklar eylemez ki
Burası bize durak değil diyen naralar atmışım
Hedef koymuşum
Kar yağmış lodos vurmuş sıcak kurutmuş
Aldırmamışım
Ağaç kökü kadar sağlam sığınmışım toprağa
Seni yar bilmişim.
IV
Yön ve yol bulacak nehre
Engel hikâyedir çocuk uyutan
Heyecan ki ruha sığmayan
Can kabına sığar mı?
V
Hatıralar dökülür gökyüzünden
Çağlayan sellerce devirirken yarı
Göğsüme gizlenen güneşlermiş beni canlı koyan
Hangi kuşun göç mevsimidir şimdi
Hazır papatyalar açarken
Kim vurmuş göğsüme hançeri
Kan gelecek diye bekleyen can bulur bende
Suları hangi bent tutacak şimdi?
_hadi uzat ellerini.
5.0
100% (4)