KİMSEYE SÖYLEME..

Kadın başını öne eğmiş gülümsüyordu
Gözlerinde brillant bir ifade
Suratında arsız zamanların mahmurluğu
Gecelerde rakseden hüzünkar senfoni
Oysa bu düşü görmeyi yasaklamıştı kendine
Yine de...
Belki de..
Diye mırıldandı sessizce
Yolculuk nereye..?



Her şeye rağmen
Finalde..
Kuşan mavi kaftanlarını üzerine
Düş yangısı
Gönül yortusu
Rengi sürgit vakitlere..
Hayalinde...
Çizdiğin silueti kavra ellerinle
Derken...
Bir sevda yarattım rüya bahçelerinde
Ne muhteşem Taç Mahal
Ne de kumdan kaleler yaptım heybetlice
Dünya yuvarlak değil de ne..?



Gökyüzüne bakar mısın şimdi..?
Yedi renk belirdi
Bahar yağmurlarının yerleşkesi
Sahi aklıma geldi
Bir dilek tut şimdi
Kimseye söyleme...


HAZAN
__________________________________________________

Kadın da, Erkek de olsak yaşama sürecinde belli dinamizler hepimizde olması gerekli. Hiç bir amacımızın gerçekleşmesini sadece dileklere, kader mevhumuna bırakamayız. Hele de bu çağda, bu günlerde; kadın olsun, erkek olsun, gözle görülür, elle tutulur dinamizmler gösterip yansıtmak zorundayız. öyle görülüyor, öyle anlaşılıyor ki her insanın yaşamı, düşüncesi ve umdukları üzerinde artık zalim bir kılınç sallanıyor. Artık zamanıda belli değil, bu kılınç her zaman bir can yakabilir, toplumsal acıları yaşatabilir. İnsan yaşamı sanki tesadüflere bırakılmış. Her gün için bu kesinlikle böyledir. Öyle olmasaydı hergün bigünah, savunmasız, sayıları 5 leri onları aşan aşan kadınlar.... daha doğrusu insanlar.... yine insanlar tarafından öldürülmezlerdi.

Kadın olsun, erkek olsun böylesi bir gidişe mutlak karşı çıkılması gerekir. DİNAMİZM sözcüğünü bunun için kullanıyoruz. Durup, dururken yaşamlarının baharında, evlerinin, okullarının önünde körpecik kızları, umut ve yaşam dolu, yaşamın anlamı kadınların hergün, ama mutlaka her gün bir kaç tanesini öldürüyorlar. Cesareti ve toplumsal dinamizmi olan toplumlarda bu acılar bu denli sık yaşanmaz. Aslolan da hiç yaşanmamasıdır.

Bu durum cesaret denilen insan düşüncesinin ve dinamiğinin, toplumumuzda giderek yokolduğunu gösteriyor. Sadece şevkaci olmak, intizarlarda bulunmak, kınamalar yapmak, kendi mihverlerimizde dönerek, yalnız kendimizin hissettiği öfkeleri göstermek, bu yetersizlikliklerle tatmin olmağa çalışmak, üstümüzde sallanan o korku saçan ölümcül kılıçların etkisiz klınmasına, indirilmesine yetmiyor.....

Kadın da olsak, erkek de olsak mutluluğumuzu yaratmak, zarar verici dayatmalardan korunmak çoğu kez kendi elimizdedir. Onurlu ve yürekli davranmak daima en başta gelen bir davranış biçimi olmalıdır. Birey öncelikle ve her halükarda bu gün artık bunu sergileyip göstermek zorundadır. Miskinliği, neme lazımcılığı, hiç kimsenin düşünme şansı yoktur. Her insan atik, cesur ve dinamik olmak zorundadır. Bu toplumsal kurtuluşun ve mutluluğun tek yoludur. Bunu yaparken riskler de oluşabilir; ama bu riskler her gün bir kaç kadının ve onlarca insanın yokoluşu kadar acı verici değildir.

"Değerli ve başarılı şairimizin şiiri bu denli acı gerçekleri mi içeriyor" diyeceklere: Ben şairimizin her şiirinin insan mutluluğu ve esenliği ile ilgili hep en önemli mesajları verdiğinin bilinmesini, görülmesini isterim. Toplumumuz her gün acı olayların şokları ile adeta serseme döndü. Kdın - kız ve suçsuz insanlar cinayetinin işlenmediği tek gün yaşanmıyor. Bundan daha dehşetli bir mutsuzluk örneği olabilir mi?. Bunun için değerli, toplumsal kapsam ve içeriği zengin şairlerin şiirlerine hakkettikleri yorumları elden geldiğince kapsamlı , duyarlıklı yazmağa çalışıyoruz.

Coşkularınız, yetkin kalem ve ilhamlarınız hep böyle etkili ve duyarlı yazsın değerli dost şairim HAZAN hanım. Esenlik ve mutluluk dileklerimle selamlıyorum sizi.
Kemal Polat




kempol tarafından 5/16/2012 1:16:51 AM zamanında düzenlenmiştir.