3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
948
Okunma
Uçsuz bucaksız bir şehrin ücra bir köşesinde
Küçük, yıkık dökük, mavi boyalı bir meyhane.
Karanlığın ortasında tek başına duruyor,
Görüntüsüyle gecenin gizemini bozuyor.
Kapkaranlık gecede parlayan bir çift göz gibi
Farkediliyor çok uzak bir mesafeden dahi.
Yanına yaklaştıkça daha da artıyor sesler
Belli ki iyi eğleniyor içeridekiler.
İçeriye girince gıcırdayan kapısından,
Müthiş bir içki kokusu alır aklını başından
Alırsın içkini ve oturursun bir köşeye,
Başlarsın çevredeki insanları seyretmeye
Herkesin farklıdır önünde içkisiyle mezesi,
Ama sarhoş olmaktır hepsinin ortak gayesi
Kimi kurdurtur masasına padişah sofrası,
Kimininse bir şarap şişesi bir de bardağı
Kimi kahkaha atar içerken, güler eğlenir
Kimisi de hıçkıra hıçkıra ağlar, dövünür
Kimse düşünmez vereceği hesabı içerken,
Daha yeni başladık derler henüz çok erken
Ama her dükkanın bir kapanma saati vardır,
Ve zamanı geldiğinde bu dükkan da kapanır.
Ne zaman kapayacak meyhaneci dükkanını,
O zaman ödeyecek herkes kendi hasabını.