2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1569
Okunma

Sarı duvarlar ve ölgün ışıklar altında
git-gellerin ihâtasında kıvranıyorken,
sevmeyle, vazgeçmenin tam ortasında gönlüm
bunca içsel çırpınışa rağmen,
sükûtum sağır ediyordu kulaklarımı
tanımadığım sokak lâmbasının şavkı penceremin perdesini
ha bire zorluyordu içeri sızabilmek için
o ara,
sessiz bir “Bülent Ersoy” şarkısı
usulca ilişiverdi dudak arama
“hani bizim sevdamız dağları eritirdi ..?”
…
Başım düşüverdi birden önüme
demlendi gözlerim yokluğunda
şehirle birlikte bende üşüyorum şimdi
ürkek bir telaşla
basıyorum seni aydınlık yanıma…
sen görmüyorsun…
ben boynumu büküyorum..
sen gidiyorsun..
iyi mi..?
5.0
100% (3)