Sararmış yapraklar bir bir düşerken
Alaca karanlıkta görüldü tanklar, postallar
Tutsak edildi gece, gündüz
Sesi soluğu kesilmiş insanlar
Karanlığa atılan aydınlar
Yasaklanan, yakılan, tutuklanan kitaplar
Ve boğulan özgürlük özlemleri
Gençlerin cesetlerine basarak
Ulaştılar 12 Eylül’e
Okyanus ötesinde bir sevinç
‘’ Bizim çocuklarmış darbe yapanlar’’(!)
Kan koktu, zulüm koktu, ölüm koktu
Kara hançer gibi saplandı eylül

Metriste, Mamak’ta, Diyarbakır’da
Kanlı postallar, dipçikler altında
Hücrelerde çığlıklar
Paslanmış prangalar, kelepçeler
Oğullar, kızlar işkencede
Analar ağlamakta…
Denge için
Bir sağdan bir soldan
Darağaçlarında fidanlar
Beslemediler astılar, astılar
Ya asılmayıp beslenenler
Her şey vatan için…(!)
Cop, falaka, tecrit, yasak, hücre
Pranga, askı, dayak, tekmil işkence
Acımasızca tezgâhlanan
Yıllara yayılmış
Bir sürek avının kurbanlarıydılar
Bir facianın imzası 12 Eylül adaleti(!)

Her geleni alkışlayan insancıklar
Millet iradesini taşıyamayanlar
Demokrasiye balans ayarı yapanlar
Ilımlılaştırılan İslamcılar
Dini kin inancı yapanlar
Kışkırtıcı medya, holdingler, karteller
Darbelerden, muhtıralardan beslenenler
Ortalık aydınlanınca kahraman kesilenler
Emperyalizme hizmet edenler
Şimdi neyle hesaplaşıyorlar
Eylülde doğdular, eylülde dirildiler (!)

Dışarıdan, içeriden haince
Nifak tohumları ekildi yıllarca
Malatya’da, Çorum’da, Maraş’ta
Gardaş gardaşa düşürüldü günlerce
İdealleri uğruna düşünen
Ve ‘’suyunu içtiği toprağından yanayım ‘’
Diyen binlerce Türk genci feda edildi
Kimi al bayrak
Kimi kızıl bayrak altında
Geçmişten ders alınmazsa eğer
Daha çok kan ağlar analar, babalar
Gelecekse bahar, birlik olunca gelecektir
On iki eylülün karanlığında kayboldu bir nesil


Fikri Demirtaş
Uzm.Resim öğretmeni( Malatya)