Mustafa Bey,

Teşekkür ederim.
Neden mi? - Doğruları anlatmaktan vazgeçmediğiniz için.


Var olunuz dâima.


...

ben bu şiiri yazan eli yazdıran yüreği öperim kardeşim çok doğru tesbitlerle doğru mesajlar vermişsin kutlarım sence de cumhurriyetin ateşi yavaş,yavaş soğuyormu bu umutsuzluk tüm ülkeye yayılıyor ve hiç bir şey yapılmıyor insanlar ya moderin dilenci oldular ya da yalaka yandaş ama benim bir ümidim var çünkü senin gibi yürekli insanların henüz sonu gelmedi ne diyeyin eline sağlık ömrüne bereket sevgiler

''ananı da al git! '' lafı bende acaip bi yer etti hakkaten, hatta esprilerime de yansıdı çokça.

çekinerek ve korkarak( ! ) çaktırmadan tebrik ederek:)

Açılım meselesi pek de fazla tutmadı
Aklı selim olanlar bu oyunu yutmadı
’Ananı da al git’i insanlar unutmadı
Bazen potlar kırıldı, balta vuruldu taşa

Ergenekon ve balyoz operasyonu çıktı
İktidar karşısında duran herkesi yıktı
Ne kadar aydın varsa tek tek içeri tıktı
Sözde terörist imiş nerdeyse her bir paşa

Bu günlerde kediler aslanları boğuyor
Cumhuriyet ateşi yavaş yavaş soğuyor!
Ülkemizde yepyeni bir krallık doğuyor
Aman ha su katmayın pişmekte olan aşa!

Yeni yetişen gençler dindâr olacak lafta
Mâlum cemaat ile duracak aynı safta
Cennetten tapuları alınca pafta pafta!
Hepsi bağıracaklar;
’Padişahım çok yaşa’!

Süper bir analiz yüreğinize sağlık..

Ne yazık ki politikanızı din üstüne kurmuşsanız karşısında yapılabilecek herşey dinsizlik gibi algılanıyor ya da algılatılıyor. Dinin gözünüzü açın, aklınızı işletin uyarıları yerine, herşeye boyun eğen, şükreden, miskinleştiren, "ben zaten ne anlarım" dedirten ümmetleştiren zihniyet kullanılıyor. Gerçekten de toplumumuz düşünme özürlü oldu hepten. Basiretimiz bağlandı, bir akıl tutulması yaşıyoruz.
Şiirinizi alkışlıyorum. Teşekkür ediyorum.

Teşekkürler ...
Kalemine sağlık ....
Gözüne acı yaş değmesin ...
Selamlar

güzel bir uyarı, tebrik ederim.

Keşke yüreklerinde Allah korkusu olanlarla karşılaşabilsek o zaman herşey daha farklı olur.
Tebrikler,saygılar.

Yeni yetişen gençler dindâr olacak lafta
Mâlum cemaat ile duracak aynı safta
Cennetten tapuları alınca pafta pafta!
Hepsi bağıracaklar;
’Padişahım çok yaşa’!
--------
zaten kraldan beterler maşallah
dini siyasete alet edenlerin dindar olduğuna kesinlikle inanmam....
kim neye inanırsa inansın onun bileceği kimseyi ilgilendirmez
fakat bunu dile getirip çıkarı için kullandığı an o kişinin hiçbir sözüne inanmam...
ellerinize sorgulayan cesur duyarlı yüreğinize sağlık...

Kaatim şudurki; "Dindar gençlik" ülkedeki huzurun ışığıdır. çoğaldıkça barış huzur da uzun ömürlü olur...kendini dindar gösterip dindar kiseveyte bürünüp adaletsizlik yapanlar büyük günahkarlardır.Bunları da iyi tanımak zorundayız..bunun içinde neslin dini eğitimini ehilellerden alması lazımdır..yıllardır dine irtica denerek başı örtülü altı kot vede mini etekli..yarım yamalak din bilgiçleri...dinsizler , hal ve davarnışı adap ve ahlaktan yoksun, saygısız , ana baba kesen asi gençlerimiz çoğaldı..Din sömürücüleride çoğaldı..
Ben her "dindar gençlik "dendiğinde, din istismarcılarını hatırlamak yerine her türlü ilericiliğe açık ,ahlaklı edepli , farklılıklara saygılı ,adaletli iyi insanların çoğaldığı bir nesli düşünüyorum...Hep kötülere bakıp umutları karartmak neye..
Şiiride , nefretimi alan istismarcılara karşı duruş ile güzel buluyor, hep iyilerin içeri tıkıldığına inanmadığımı da belirterek şairi kutluyorum.selam ve saygılar..

bir hikaye ile güzel memleketimin durumunu anlatayım bende ozana,
umudumuzu kaybetmeden,
ve dinimizi istismarcılara ülkemize hainlere asla bırakmayacağımızı belirterek;



Bir gün sabah erken uyanan aslan avlanmaya çıkar, derken bir ceylan aslan tarafından yakalanır.
Aslan yakaladığı avı sessiz ve sırtlanlardan uzak olan bir ağacın altına götürür,
Tam avını yemeye başlayan aslanın yanına topal bir çakal gelir.
Çakalın kaybedecek bir şeyi olmadığı için aslana yaklaşır ve onun avından yemek istediğini söyler ....
Aslan ise '' çakal ne zamandan beri aslanlarla çakallar aynı sofrada yemek yiyor'' der ve çakalı kovar.
Topal olan çakal ise kralım gördüğün gibi ben sakat bir çakalım senin avından yesem ne olacak hem sen kralsın topal bir çakaldan mı korkuyorsun ki aynı sofrada oturmuyorsun der.
Bunu duyan kral çakalın vermiş olduğu kral edasıyla aslan topal bir çakal bana ne yapabilir ki der ve sofraya davet eder ve çakalın bu davranışı aslanı mutlu eder aslan çakalı buyur eder.
Çakal ise bir şartının olduğunu der, aslan şartını sorduğunda
Çakal ona ;sen beni de yersin ..aslan yemeyeceğim der ve oturmasını ister.
Çakal ise çakallığını yapacak ya aslana şartını kabul etmesini ve kendisinin de onun bir tebası olduğu söyleyerek şartını kabul ettirir.
Şartı ise önce aslanın ayaklarını bağlayacak ve yemeğini yiyecek daha sonra aslanın ayağını açacak ve aslan yemeğini yiyecektir.
Aslan ise bu kadar iltifattan sonra kabul ederek şartı kabul eder. Çakal aslanın ayakları bağlar ve yemeğini yer, yemek bittikten sonra ise aslanın ayaklarını açmadan gider.
Aslanın bağırması çağırması boşuna.
Onca çırpınışa rağmen aslan kurtulamaz ve beklemeye başlar.
Belli bir zaman sonra bir gözü kör fare aslanın yanına gelir ve yemeğinden yemek istediğini söyler. Aslan ise çakalın yaptığını fareye söyler ve fare aslanın haline acıyarak ayağını dişleri ile kemirerek açar ve aslan koşmaya başlar.
Aslan kendi bölgesinden çıkınca diğer aslanlar tarafından görülür ve sorarlar ne oldu diye.
Kaçan aslan durmayın koşun peşimden der. Bir dağın yamacına vardıklarında aslan derki
'' bir memlekette aslanların ayağını topal çakallar bağlıyor, kör fareler çözüyorsa o memleket senin değildir, seninse bile artık kaybetmişsindir, durma dağlara kaç''

Artık ayaklarımızı çakallar bağlıyor fareler çözüyor.
Ne yapmalı bilmem?
Dağlara çıkmanın tam zamanıdır belki,
emanete sahip çıkmanın belkide tam vakti...

Saygılarımla ozana…

Aydınlık, duyarlı kaleminiz varolsun. saygı ile

aynen,böylesini dinde redder,bilmezmi kefereler
tebrikler