8
Yorum
5
Beğeni
4,8
Puan
1758
Okunma

aralık ayının ayaz gecesinde rastladım ona
çöp kokan izbe bir sokak arasında
bir sokak lambasının dibinde
çöp tenekesinin eteğine kıvrılmıştı
sokak lambasının
sisli ışığı vuruyordu
örselenmiş,kirli yüzüne
üzerimdeki abanın,kürklü yakasının içine gömerek yüzümü
yaklaştım biraz ürkerek
küçücük bedeni
soğuktan yumak olmuş dahada küçülmüştü
ayakkabımın kaldırımda çıkardığı sesten ürküp
soğuktan uyuşmuş bedeninde tek gözleri kıpırdadı
göz kapakları ağırca aralandı
ayaklarımdan yukarıya dolaştı korkuyla
o kirli ufacık yüzünde
masmavi misket gözleri buluştu gözlerimle
ellerini aradı gözlerim
yumru olmuş,incecik,yırtık bir cekedin
uzun kollarına sokuşturmuştu
küçücük ellerini
yerdeki kibrit çöplerine ilişti buğulandı gözlerim
çaresiz,saniyelikte olsa çare olmuştu
kibritin vasat alevi
gözleri kapandı tekrar
uykusu vardı belliydi
kimbilir ne vakit olmuştu
bir yatakta,başına yastık değmeyeli
sokak lambasının ışığında parlıyordu
kirden kahveye dönmüş
uzun sarı saçları darmadağınıktı
çöp kovasına yasladı başını bilinçsizce
uzandım
yumruklarını aldım avuçlarıma
dahada acıdı yüreğim
taş kesilmiş,canı gitmişti minik ellerinin
bir avucunu araladım dudaklarıma götürdüm
nefesimle ısıtıp can vermek için
diğer avucunu açmadı,açmıyordu inatla
kimbilir nezamandır bir lokma geçmemişti kursağından
dur hele!
önce biraz ısıtmalı küçüğü
üzerimdeki abayı çıkarıp aceleyle
soğumadan örtüverdim küçük bedenine
sesinide duymadım
kendime çektim usulca kıvrılmış bedenini
harekette etmiyordu,
çöp kovasından ayırdığım başı
devriliverdi kucağıma
inatla açmadığı avcu aralandı
vesikalık bir kadın resmi
buruşmuş,yırtık ve kirlenmiş
arkasını çevirdim merakla
canım annem yazıyordu
bir daha uyanmadı çocuk
kimsesizler diyarına bir yolcu daha uğurladık
sıcacık yataklarımızda
vijdanımızla sarmaş dolaş
çaresizliğin,yokuluğun muhtırası olan yüzlercesinden bihaber..........
5.0
91% (10)
3.0
9% (1)