Bu kedi beni öldürecek...
Bu kadar mı sevilir bir insan?
Aynaya bakıp duruyorum,
Nereme vuruldu diye...
Anlayamıyorum...
Sonra burnunun dibine kadar sokulup
Bakıyorum gözlerine...
Korkmuyorum dersem yalan olur...
Çünkü bu Tomasina gibi değil.
Günde en az beş-on tırmığına hedef olurum
Zamanında çekmiş birşeyler kuzum,
Defansı güçlü bu yüzden...
Maazallah yüzüme bir pençe atarsa,
Bir daha tipi doğrultamam.
Bakıyoruz gözgöze bir süre.
Kuruntu değil billahi,
Enikonu sevgi akıyor hayvanın bakışlarından.
Öyle mutlu oluyorum ki...
Aklıma O’nu arkadaşıma bırakıp sınava gittiğim zaman geliyor.
Üzgün ve yemeden geçirdiği üç gün...
Telefonuma gelen fotoğrafındaki feri gitmiş bakışları
Ve fotoğrafa bakıp bakıp döktüğüm gözyaşları...
Eve geliş saatimde
Kapının önündeki sandalyede beni bekleyen kedim...
Anahtarı kilide soktuğumda kulaklarını diken kedim...
Başkası çağırınca umursamayıp
Ben çağırınca koşarak gelen kedim...
Be akşama kadar uyursam O da uyur,
Mutlaka bacaklarıma yaslanır bir tarafıyla.
Baharat aromasını sever
Bu yüzden Meksika Kedisi derim ben Ona.
Toz biber tabağına gömülüp yalayan
Antika bir kedi bu kedi...
Azarlanmayı hiç sevmez,
Ara- sıra annem sesini yükseltse,
Hemen poposunu dönüp oturur
Hepimizi güldürür...
Battaniyem diyerek sevip öperim
Beyaz bir battaniye...
Puzzle yaparken beni deli eder
Mutlaka gelip ortasına oturur.
Önce ilgilenmiyormuş gibi rol yapar,
Sonra zıvanadan çıkıp dağıtır.
Sayesinde her puzzle ı
Defalarca yapmışlığım vardır.
Yine de kızamam beyaz gülüme
Topaç kedime...
Yaşama zevkim...
Soylu kuzum...