3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1376
Okunma

elais
biz güzgüleriydik tunca boyalı akşamlardı bize kalan
acımasız deli deli esen rüzgarlar kurşun misali kuru yapraklar
yırtılmış
bir gök yüzü bardaktan boşalırcasına yağan yağmurlar
ateşi sönmüş külü kalmış bir avuç sevda artığı yanık türküler...
elais
yüzümüzde hazan artığı bulaşık mor hüzünler
umutlar kurumuş tel tel sarmaşık aşktan arta kalan...
göğümüzde hiç tanımadığımız gökkuşağıydı eksiğimiz
bir de adı bile olmayan yıldızlarımız ve lacivert akşamlarımız
o sağnaklardı belki de tenimize değen soğuk soğuk can suyumuz
iyot kokan dalgalı denizlerimiz ve yakamozlardı bir de eksiğimiz ...
elais...
bulutlar ardından bir damla güneşti beklediğimiz titreyerek
tenimize ölgün ölgün değsin diye avunduğumuz gün kırıntıları
peşinden koştuğumuz bir damla ışıktı kollarında can bulacağımız...
en güzel şiirimizin
son mısrasını yazıyoruz şimdi ıslak ıslak
zemheriler öncesi ayazında yanmakmış kaderimiz güz gülleriydik güz ve biz elais...
elais her yerde ölüm sessizliği var
mermerlerin lal olmuş dilinde garip sükun
toprak kokulu kurşuni bir hüzün dökülüyor başımızdan...
doya doya hasretle
mertce sarıldığımız toprağaydı sevdamız
lavanta kokulu sandıklarda saklı kaldı hiç yaşamadımız sevgimiz
sevinçler o eski çocuksu heyecan sokak aralarında kaybolup gitti...
elais bu son bozgun anlamını yitirdi sevinçler
borcumuz sadece dudak kıyısına düşecek bir damla tebessüm...
biz hiç
kelebek tanımadık nede allı morlu çiçekler cıvıl cıvıl kuşlar
tutunmadı hiç bedenimize seher vakti yıldız yıldız şebnemler...
elais
gam dolu geceler boyu sadece hüzün taşıdık goncalarımızda
boyun büktük bekledik usul usul sesiz sesiz düşen kar tanelerini bekledik..
elais
biz hiç bahar yaşamadık hazan vakti açan güz gülleriydik
biz elais sevdaya acıyla gülümseyerek doğduk ve susamış olarak öldük...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (2)