6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2556
Okunma

Çal, Çingenem Çal
Gözlerinle seyreyle, bir kuşun kanat çırpınışını
hâlâ münasip tarafımda ağlayıp duruyorsun
has olmayan bir gönül, ne anlar aşktan
sen, beni düşünme, ben yalnız değilim
binlerce imge çoğaltıyorum, dökülmüş eteklerinden
ne zor, bir ömrün tam ortasında İstanbul’u özlemek.
Bu şehrin en tenha sokaklarında koşuyorum
burcu burcu Sultantepe kokuyor
sevincimden baştan başa boşalıyor damarlarım
gözleri gözlerimde, elleri ellerimde bir Üsküdar’lı kız
sanki tenime bir ateş değilmişçesine.
Ne zaman ondan dudaklarıma değse bir muhabbet
takılır kalırım bir ud sesine
her telinde satır satır hikayemizi yazdım
çal, çingenem çal, herkes duysun bitmeyen aşkımızı
bir eski şarkıdır payıma düşen
güftesi benden, icrası Müzeyyen Senar’dan.
Çal, çingenem çal
bir garip mi ağlıyor uzaklarda?
gözlerim doluyor
ayırma ellerini ellerimden bu akşam
duygularım kürdilihicazkarda
sen, bilemezsin
hangi trenler kalkıyor içimden
efkarım ağırlaşırken
yeniliyorum içimdeki İstanbul’a
elimde değil, çingenem...
Nuri Dağdelen
Özder-İzmir
27/4/2012
Saat.16.15
5.0
100% (2)