0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1133
Okunma

Soğuk bir duş kadar ayıltıcı, göremediklerim. Başka bir kadın varmış, gözlerinde
Görmek istemedim affet, başka bir kadını içmek istemedim o gözlerden
Yakıştıramadım hiç kendime ve sana bu büyük yanlış kimindi, bilemedim
Bilemedim affet, bana yarım bir kalp verdiğini doğurduğumuz aşkın yüreği eksik doğduğunu
Aklı zihni hep o olduğunu, hissedemedim affet bir ölünün kalp atışlarını,sıcaklığını, ensemde olan nefesini…
Gülüşümün az, üzüntümün ise çok olmasının nedeninin bana katılmış olduğunu, fark edemedim.
Affet, seni ondan çok sevdim, bu yüzden kan ile seviştim bilmeden
Yüreğine aldığın her insan ömründen, güzel ne varsa çalıyormuş giderken..
Öyle bir gidiyormuş ki buz kesiyormuşsun sıcacık odanda..
Donuyormuş deniz gözler. Matlaşıyor, yosun tutuyormuş sonra.
Yavaşlıyormuş hareketler, ağır ağır seviyormuşsun... Gidişine bile doyamadığın insanı.
Üzülmeye bile halin kalmıyor, konuşmak isterken varmıyormuş dilin, söz söylemeye.
Ne zorluk görmüşüm önceden diyorsun, ne bir şey... Başa gelince.
Karartıyormuş havayı, hayatı, hayatımı... İşte böyle…
- Bir kadın, tanımadığı bir kadını nasıl öldürür?
Kan, kaç kere bulaşır ellerine?
Ya dökmediği gözyaşını, başka bir kadına nasıl döktürür?
Ya acı, ya yük, ya o gittiği için çektiğim dert ,
Geçmişten bir kadın nasıl olur da gelecekteki bir insanı mahfedebilir?
Şöyle ki;
Aşk birikimli ilerlemez, ya varsın ya yoksun,
Çoğalmışım ondan sebep, katılmış üstüme ben bilmeden
Acısı, aşkı, ayrı ayrı üzerime kalmış
Bitirmiş beni, ben sevmiş sanmışım, ondan bi’haber
Duvara attığım çeltikler kavuşma niyetiyle değil bu sefer
Belki;
Gidiyor olduğun yollara çit çiziyorum, kimse görmeden
Belki de çitler gidişini engellemek istiyor, bilemiyorum
Ama
Hatıraları silmek değil, karalamak oluyor çoğu zaman bu
Cesaretin böylesi diyorsun, böylesi en esareti, bilmeden
Olsun diyor bir tarafım hep aşka müsait, unuturum
Diğer tarafım kapalı senli bir harf !
Bozguna uğramış, acıya uyarlı en ince çizgiler
Gözlerimin tamamı kanlı bir nevi, bir nevi sana yanar bilmeden
Bilinmez işte verilen kıymet, eder artışı
Gözümü dolduran yaş, kalbimin üçte biri fazlası
Demek ki ondan yoksun bu can senden
Boğuldun gittin bir imdatlık sevmeden
Çizgiler, dört duvar bir de ben
Acının tarife uyan en tatlı yanları
Zamanın muhtaç kaldığı,bir soluk inanç
Bir meblağ haykırış, sonra sen
Bir ayrılık dolaşmıştı dudaklarında, rengi gri bir hoşça kal
Git diyemediğinden gittin biliyorum
Acısı bende kalsın yalnız kalmayayım istedin
Belki de gerçekten görmedin
Hiç bağlanmadın yüreğimin ipine
Zor değildi ki ortaklık bir hüzne,
Hissetmek zor olmamalıydı ellerin değerken ömrüme
Gidiş faslı bu kadar uzun sürer mi insanın?
Ağır çekim sürüklenen bir aşk,
Sanki eşeliyor topraklarımı tırnakların
Acının en puslu yanı, bakıyor olmam ardından öylece
ilk defa
gülmeden
Bilmiyorsun işte
Çünkü sen gitmekle meşgulsün şu aralar
Sen ceketini alıp çıktın ben hayalini giyindim, oturdum
Çektim bir nefes sigaradan, üfledim aynada kendime
Tüm oda sen koktu, yalnızlık...
Yudum yudum içilen her karanlığa, programlıydı bu ayrılık
Bir adet şakak ve dayanan soğuk iki çift söz
Ölüm vuruşu bu yaptığın, zihnimdeki düşlere
*
Çeltikler uzadı gitti, yazdı ve kendi kendini okudu,
Ellerim sana uzandı
dön,
bendeki sen ölmeden!
│Yağmur TURAN
5.0
100% (1)