10
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2027
Okunma

ay küskünü bir gece de üşüyen ellerim
yar kesiği bir demde ateşe değdi
kirpiklerimde terleyen bir dil hun yağmuru anne
ve mevsim baharmış dediler yine
ten yanığı bir işgal kokusu gezinen ruhumda
derin-sinsi b/akan loş karanlıklar elinde
bilsen ki büyür öyle
böyle büyür telaşım sonsuzca
narkoz yemiş olan bu baygın soluklarımda
an ihtilal mücadelesi burada
bir savaş ve sulh kavgası anında
cennet cehennem ayrımı bir kaygı gibi
büyük savaşın küçüğe yenildiği bir dem sanki
her yeni bir aşk cinneti büyüyen iç sunaklarımda
ve kanamalı bir gününden süre gelen
boşluklarımda gezinen yüzünün o gölgesi var ya
ah inatla
çığlıklarca ellerime okşuyor kör intiharlarca
suçluyorum aklıma seni
kendimden göçüyor gibi zaman bizi
biz ertesi bir güne sevgili
diyorum ne olur
alsan artık benden kendini
ve tutmasan içinde öyle sessizce beni
yurtsuz bir göçebe misali
merhamet ey sevi
dipsiz bir gökte melekler ağlıyor
Yakup dualarını aşka d/okuyor
zindan dişlerini gülüyor bana ah
vakit yar bakışı
tüm kutsallar seni y/akıyor yine
ben içre bir sen
sen içre bir ben kanıyor
üşüyor
uslu yorum kendimi sana
duyma sen diyorum bunu anne
bilme bu halimi ne olur
bilme
yaşam tırnaklarını ruhuma saplarken acımadan
devriliyor bu aşk sözlerimin üstüne birden
kal düşler göz uçlarımda yanıyor
yüzüme akseden bir mevsim sonu
üstüm başım yar kokusu
bildin mi sen ey gönül
sabır dediğin bu dehşet
bir ömür törpüsü
ellerim ırmaklarca aşka bölünür
Yusuf un yüzü ayna da görünür
ah soluğumda mevsimsiz büyüyen zulüm
yandığım mavilerin gök uçları boyunca
yedi renkli bir masaldı güneşe küslüğüm
gökkuşağı renginde sevdim hep anne
gök yağmurlar içinde yine
ve şimdi yedi yeminle
yedi karanlık sürgün boyu
onu g/özlerim ben hala
bitmeyen ölümler içinde
dizlerimde uyuyan ninniler vardı çocukluğumdan kalan
ninemin bana öğrettiği engin şefkatler içre
ve sana bestelediğim haram şiirler birde
bu hercai salaş büyümüşlüğümde
dudaklarımda aşka seçmiştim seni
sonum bir kıyamet olduğunu
b i l e m e d i m
ki
babamın omuz genişliği bir âdemdi adı
göğsünde kocaman şefkat
cebinde şeker taşırdı bana
kanardım inanıp ona
bu ağlak aşk dergahında
olurya dönsem sırtımı bir an
vurulurdum iahanetle mutlaka
ve kaybolurdum dehşet kokan çığlıklar boyunca
ona gömerdim tüm nefes kırıklarımı sonra
onulmaz sancılar içinde
elleri Azrail kokan bir sabah vakti
kurban eylerdim gelincik rengi düşlerimi
ağlama bana sen anne
bulaşkan dert cinsinden bu
öldürmez dedikleri
bu gün bize bayram mı
canıma minnet ey
çöz kıtlığımı senden artık
ve durma beni intihar et
şimdi gün üstü akşamlarım var benim
çılgınca gülüp oynaştığım hiç zamanlarda
ve kalbim aklımdan bir karış havada
oysa bilsen ki
avuçlarımda uyuttuğum o adam var ya
bir kez gün yüzü görse anne
ah kıyamet düşer inan
umutla düşen her yeni şafağa
tenzadê gülüşümü topluyor eski bir zaman
ve güz sancısı büyüyor s/aklımda
gördünmü bak anne
Nisa/n düştü tenime
demiştim ya hani sana
bu bahar selinde yine
beni Aşk göçecek diye
..
MHD
5.0
100% (17)