19
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
3892
Okunma

açtı ,
açlıkla islâh edildi süt yüreği . . . !
kenarları baharla süslü
ince hatlar çizmişti hayat yolunu
tozla dikilmiş dumandan elbise , kuşanmıştı geleceği
ömrün seferi ömürlük
değişmez gerçeği
göğün kulaklarına küpeydi kelimeler
saçaklarına asılan harfler ise oynanmamış oyun replikleri
eyvah
hayâl gücünün sınırları zorda
ritmi düştükçe sökülür yerinden bilekleri
kemanın ince saçları taranmaya başlar yavaş yavaş
hafif bir dalganın mırıldanması okşar kulakları
akmayan pınarlar
adresini bulamayan adımlara karşı
aynı gamzenin ortasına düşer gülüşleri
ten sabahı üşüyen nefeslerde uyanırken
içinden geçer soğuk
kirpiklerde buzdan bakışlar
soyunur gün/ışığı mahremin önünde
karanlık yarı çıplak
karanlık utangaç
hadi sende
saklan arkama da görmesin kimse
artık aydınlık ayna zemheri geçmişe . . . !
öğünler yeniden yazılır
kapanan gözlerin mühürleri yeniden kırılır
ne ezberler kalır hâfızada
ne de günü bitmiş nâğmelerin bozuk sesleri
ortalık şenlik yeri
ortalık muhabbet kaçaklarına ev sahibi
tırnak izleri kendi gölgesiyle kapatacak açıklarını
ve çikolata tadı ekilecek acının gövdesine
elinde kalem
yazmaya başlayacak iyilik meleği de
semerindeki yük belli
biraz dolu
biraz ilâhi
ışık zehrini alır gecenin
dudağındaki açılmamış mektupları tükürür toprağın yüzüne
ve sen ,
hoşgeldin
kokusunu rüzgâra bırakan sevgili . . . !
18/04/2012
14;14
eMİNE
Şiirin rengi belli sesi gibi ... Teşekkürler Kalimera’mmm
5.0
100% (24)