0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1652
Okunma
"gün kum saatinin kumları gibi biterken,
hayallerime kumullar birikiyordu bir bir."
ey cesaretini kaybetmiş çocuk!
söyle hadi aşkının yaktığını,
düşlere soytarı olduğunu söyle.
cam kırıkları gibi battığını özlemlerinin,
onla olunca gönlündeki karların eridiğini,
ayrılığın kefene girmek olduğunu söyle.
kimsenin duyamadığı sesle:
fısılda kulağına...
gözümde yazılmayan yazılar vardı,
yakılmış tümcelerin pişmanlık kokusu
ağzımda söylenmeyen sözlerin burukluğu,
bedenimde sensiz kalmanın utangaçlığı.
yüzümde acıların tortularını taşıyordu benliğim.
bit kadar acıların dünya kadar acısı vardı gönlümde.
hadi utangaç çocuk hepsini söyle dertlerinin.
bir adım atınca sensiz, dönüşlerim olurdu yalnızlığa,
bulanık görürdüm tüm gerçekleri,
hayalinle yaşardım donuk kartpostalların arasında,
üşengeç benliğim diyemezdi sevdamı sana,
şiirlerde dillenir,
yeni yazılan şiirlerle ölürdü....