7
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
984
Okunma

Boynu bükük bir yolcu
Ürkek ceylan gözleri
Ne zaman geçse o şehri
Damlası kirpiklerine tutulu
Yüreği ağlar sessizce
Akar damarlarından
Yırtarcasına dolaşır
Iğıl ığıl akan kan
Sızlar direğinin burnu
Aşkla yoğrulan hamuru
Yiter sevgiye dair inancı
İsyanının tiz çığlıkları
Boğazında düğümlenir
Boğulur ses tellerinde
Yumuşak kadife tonu
İçinde saklar üzülür
Gerçek sandığı yalanlar
Buruk bir hüzün kaplar
Sislerin arkasından
Çöker ansızın kara bulutlar
Yaşlar iner güzel gözlerine
Siyah beyaza dönüşür
Ağaçlar yollar ve dağlar
Silinir ne var sa
Vurgunu derin can evinde
Yine görürürüm umuduyla
Arar sevdiğinin bakışını
Çaresizliğin yansıması
Tükenen tüm umutları
Sırsız aynalara taşınır
Oysa çok zaman geçmez
Ayrılığın kahreden sancısı
Günler yıl olur geçer
Zaman durur öylece
Kahrolası saatlar işlemez
Özlemiyse kızgın demire döner
Dağlar her gece ciğerini
Dayanırım sanır
Sanır da bir o kadar yanılır
Ayrılığın kor ateşine
Bilinmez ki nasıl dayanır
BİRGÜL AL 13-04-2012
5.0
100% (8)