"( Ey Muhammet! ) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik"


Yâ-Sîn!
Sana; şahit olarak, tek kabulüm
beni biçareliğimden çıkartan
Allah’ım yeter!
bilişte iman ettim, tüm iyiliklerin
sadece, Allahtan geldiğine
vakıf ol ne olur, Yâ-Sîn!
miskin şu yüreğime
gönlümün sen, yegane pirisin

cahiliye asrı bulanırken, çirkefliğin bütünüyle içinde
ve canlar boğulurken, bir bir nefislerin damarların da
Yâ-Sîn!
sen doğdun, tüm haşmetinle
hoş geldin, gönüllerin sultanı
hoş geldin, feyizlerin kanı canı
Meryem oğlu İsa bile, geleceğin nuru olarak
Ahmet adınla, seni bize müjdeledi
salih amelleri, ancak sana dönenler gördü
inkar edenlerin, batıla koşması
râhip Bahîranın "teslis" ine uyanlar
nasıl da, harap ve biçare kaldı

Yâ-Sîn!
Tevhidi; tüm hükmüyle, yüreklere sen nakşettin
Mescid-i Harâm’dan- Mescid-i Aksâ’ya
aktın hak hızıyla
o ne nurlu geceydi o, Ya Sin!
"İsrâ ve Mîrac"la
rafref’le uçtun
"Sidretü’l-Müntehâ’ya"
kurban olsu yolun da, bu can
sen bile"Sidretü’l-müntehâ"yı
bir parmak ucu bile, geçemedin
Hak korkusuyla, yanarım diye!
o ne muhteşem; bir hikmetti, Ya Rab!

sen; o yaratılış ağacından gelen, nadide bir gül gizemisin
susamış gönüllere, zemzemsin
ben yadımla bırak!
dikenler üzere, bülbülün olayım
ey; varlıkların özü, Yâ-Sîn!
yaratılışın; tüm hayatımızın, en anlamlı nüvesi
ruhumuz uyku tutmaz ki, senle uyandığından beri
Yâ-Sîn!
duy, şu yetimi


Yâ-Sîn!
sîretinin, o derinliğine varmakla
tüm ilim yumağı, usaresini kucaklamış sayılırız
taçlandırdığın güneş bile; sönük kaldı, senin yanında
iklimin de kanım, insanlara sevgiyle aktı
mevsimlerin elimden tutup; çekip uçurur, Hakk’ın yoluna
sana olan aşk’ım, şevkin ocağıdır
"Metâf-ı kutsiyân"ımla,
Yâ-Sîn!
hazirenin de, bir toz bile olmaya ben razıyım

duygu gelgitlerimle
senin ahvalinle alâkalı, en derin mülâhazalar içindeyim
bin bir his tufanının; sağnağ’ı altında kalınca, inim inim inlerken
"Kubbe-i Hadrâ" bile, şaha kalkar
senin o derûnî sükûtuna, vurgunum Yâ-Sîn!
o sessiz, infialin içinde
beyabana gibi, kavrulup
yanarım!

hayranım varlığının; semanın, namütenahiliğiyle o uyumuna
varlığının hükmü düştü, tüm kainata
güzellik aksettirdin, nurunla
Yâ-Sîn!
sen tüm "tabiat kitabında da;
"Buk’a-yı Mübareke" teşkil eden satır ve sahifelerin de"
çok şeylerin halîtasısın
Yâ-Sîn!
sen muvâcehen’in için de, saklar mısın beni ki?
uzlet ve halvetlerim; gönlüm de sefalar bulsun...




( 14.04.2012) AZAP...




KUTLU DOĞUM HAFTASI TÜM İSLAM ALEMİNE HAYIRLARA VESİLE OLSUN...