0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1764
Okunma

uğuldayan yalnızlıklarla giderdin
hiç anlamazdım hangimiz yalnız, hangimiz bir parça eksik
sen ne vakit tamamlansan eksilirdin..
senden kurtulmak için yalnızlığımı karanlığına asıyorum..
ince sazlar çalardı bu meyhanelerin birinde
üçbeş sarhoş senden konuşurlardı
seni nereden tanıdıklarını anlamazdım
yalnızlıkların çığ gibi büyüdüğü bir zamandı
koynunda tanımadığım adamlar vardı, çıplaktın..
en şuh elbiselerini benim için giyeceksin..
benim şairliğim
terkedilmiş bir kentin arka sokaklarında doğurur seni
fahişeler birbirine küfür gibi bakar
bir varmış bir yokmuş diye başlar bütün eski maceralar
ıssız bir ülkede bilmediğin masal kahramanları yaşar
sana onlardan selam getiriyorum..
çarmıhta bir isa gibi acı çekiyorum..
şimdi değil mi ki sonbahar mevsimi
yüreğine as dökülen yapraklarımı
değil mi sabah vakti
sana çarpılıp sana bölünen parçalarımı topla
ve değil mi ki izbe bir köşede can verme olasılığı
bu olasılığı kuvvetlendiren ruhi sallantılar
yeryüzü
gökyüzü
bütün evren..
sen..
haydi..
tükür yüzüme..
5.0
100% (1)