gözün açık gidersen
uyanamayacağın yere
açma zamanı gelmemişse
boyasına gülden yana şiir

ölür müsün ölür mü kim bilir
gözünü korkut sözünü çarpıt
küpün içinde gibiysen
değme keyfine zalim

nedir gördüğü düşün içeriği
belki eklentilerle dolu
belki içi bomboş unutulmuş
öyle anlatılışı var ki

irem bahçesi konutun arkasında
kalın duvarlar çekilmiş üstelik
zebani kılıklılardan geçilmezken
tapusu dünya işleri sanki

vur ensesine lokması senin
ne desen önemi olmasa da
desteksiz doğrularındasın
yer gök senden sorulurken

gözü kara çıkışlardaysanız
gözük ara sıra lütfedip
ardına düşeni de yok sözün
yanlış da anlaşılmış olabilir

ne desen alkışlarda renklenir
ne desenler çıkar gözler önüne
ne demesen demiş sayıyor
uydurucuları göz kaş arası anık

karagözlüklerin ardında dünya
nasıl görünür bilinmese de
çenemizi yoruyor
başkalarının yükü

ağzımızda bir türkü
“aman dünya ne dar imiş
dert çekmesi ne zor imiş …”
kalmadan bir başına

cama vuran serçecik değil
güneşin sıcaklığı da keza
yağmurun toza bulanmışlığı
umursamazlığınla birlikte

görünmeyeni
görmüş gibi anlatışın
bilinmeyenine yatışın
alkış sesleri arasında

040412denizli