0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2261
Okunma

Bir hışımla çullandı aşkımızın üstüne
Ayrılık canavarı canımızdan can aldı
Sevgilim korkup kaçtı,gurbet denen dostuna
Umudun damarında,bir kaç damla kan kaldı.
Gıybetin kazanında yalan çorbası pişer
Her ahmağın tasına kepçeyle meze düşer
Sorgulamaz inanır,laf taşır üçer beşer
İftirada sınır yok,savunmak bize düşer.
Aşkın sarayında gurur barınmaz
Sütunlarda yalan olmasın yeter.
Şüpheyle yoğrulan çamur arınmaz
Umutlarda talan olmasın yeter.
Bir tutam sevginin içine ettin
Ömür boyu gülmeyesin düzenbaz
Ben sevdim sen elin piçine gittin
Sürünesin ölmeyesin düzenbaz.
Değilmiki şu dünya imtihan sahasıdır
Var sandığımız şeyler,yokluğun vahasıdır.
Evren bile dar gelir,dahanın dahasıdır..
Dilimde Hakk’ın adı,yüreğimde sevda nâr.
Önceki gün düne yarın demiştik.
Dünde bu gün için yarın diyorduk
Geçmiyor saatler,günler demiştik
Demekki boş yere çeneyi yorduk.
Bitkisel hayatta beynin bedenin
Umrunda değilsin gelen gidenin
Sen kendini övme başkası övsün
El zaten biliyor neyse madenin.
Kızılca kıyametin en kızıl yerindeyiz
Belki de volkan gibi daha dip derindeyiz
Hep birlikte yağ sürdük öfkenin ekmeğine
Hazana ramak kaldı şerrin seherindeyiz.
*
Sarpa sardı sarp kayada işlerim
Ayağı takılıp düştü düşlerim
Zirveye çıkamam geri dönemem
Ağıta dönüştü toy gülüşlerim.
Ünsal Arslankaya