öyle suskun anlarımda
hiçbir şey sorma bana,
düşlerimin, uzak denizlerde
yelkenlerden süzülüşünü
rüzgâr gülüyle
gülyüzlümün gülüşünü
sessizce izle,
sevgilerin en mahrem yerinde
yaralarına tuz ekip
benim gibi yüreğinde gizle!




dönüşü vizesiz
düşsel yolculuklara çık,
dikenli teller ötesinde
al gülümün dikenlerini
batır kendi tenine,
ya da sus benimle!



dalıp gitmişken gülümün rengine
hiçbir şey sorma bana;
doğru yanıt veremem
kopmuş bir misina teli gibi
en derin denizlerin
en dar boğazlarında
kördüğümlere girerim,
bir ucuma boşu sararken ellerim
ötekinde çakılıdır yüreğim....



öyle suskun anlarımda
hiçbir şey sorma bana,
dibinde bile olsam
dalar giderim çok uzağına
özlemlerim köpük keser
kıyılarımda sereserpe
çakıltaşlarıyla yıkanırım
bir zaman diliminde tuzum
bembeyaz gül teninde
kuruyup kalırım...



hiçbir şey sorma bana
böyle suskun anlarımda
her şeyi anlarım da
gönlümü anlatamam sana!



Şaban AKTAŞ
27.07.1997