0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
778
Okunma
dudakları morarmış soğuktan
bedeni anlamsız bir battaniye altında mahpus
bir inilti ağlamak gibi belki
bir haykırış biçimsiz karanlığa
şimdi kafasında eski bir kasketle
beni izlemekte gözleri dikkatli ve keskin
ve aynı inilti devamında kurumuş boğazından bir öksürük geçmekte
kırk derecede çatlamış dudaklarında bir türkü
ve içinde memleket hasreti belki yıllardır görmediği
gözleri kırsalı taramakta
o gözler ki birden çöküyor
görmüyor karanlıktan başka bir dünyayı
ve her zamankinden düşünceli
avurtları çökmüş
ve içinden ağlayan bir bebeğe küfretmekte
belki özleminden kendi oğlunun henüz görmediği
meteliği yok ve ağzında acı tütün kokusu duruyor
hacı Hasandan borç aldığı
saçlarının ağarmasına bakmayın öyle henüz oğlu
doldurmamış beşini
elindeki fotoğraf da öyle
ve kuşkusu ölümden yana
ömrünce bir hayali taşıyamamış olmanın pişmanlığında yaşıyor belki
biçimsiz bir karanlık uzanıyor belki
kazma kürek sesleri geliyor belki
ve toprak tadı alıyor ömrünce hiç almamışçasına