6
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1661
Okunma

Söyleyin ey azizler, neden küllenmez közüm?
Ayrılık ekininin, tohumları har mıydı?
Yalnızlık oklarıyla kalbura döndü özüm
Benim gibi divane bir başkası var mıydı?
Yanmamıştı içerim, buse alana kadar
Dudağın mıydı yakan, yoksa kızıl nar mıydı?
Gül yüzünü görmeye, bu can adaklar adar
Bizi bu hale koyan sihir mi, nazar mıydı?
Unutmadım adını, senin adın kardelen
Ortalık buz tutarken, yüreğin yanar mıydı?
Sevdin mi hiç birini, var mı bağrını delen?
Beyaza mı âşıktın, gelinliğin kar mıydı?
Sevgi, sevda, aşk yoksa boşuna bütün çaba
Hayat bir yığın toprak, iki taş mezar mıydı?
Kurallara uyarak, yaşadın mı acaba?
Nefis aklı yenmese hiç insan azar mıydı?
Yaş kalmadı dökecek, kupkuru pınarları
Kör eden gözlerimi, mil miydi? Nazar mıydı?
Andırıyor bedenim, kocamış çınarları
Ruhumu dilimleyen dilin mi, hızar mıydı?
Son sevgili kolları açmış beni bekliyor
Vefakâr olmasaydı, bağrını yarar mıydı?
Vuslat vaktidir diyor, arkasından ekliyor
Toprak sever insanı, sevmese sarar mıydı?
Hadi, gidelim hadi, faniye gitmek düşer
Dünyayı anlamadım. Ağyar mıydı, yâr mıydı?
Ham meyveler dalından olgunlaşınca düşer
Düşenleri yemese kara yer doyar mıydı?
5.0
100% (6)