4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
701
Okunma
Sen yalnızlık nedir hiç bilmedin.
Hep yanında üç beş tane çocuk oldu.
Bazen ellerin saçlarında ,
ama hep ellerin başka ellerde oldu .
Sokaklarda dolaştın, güldün ,eğlendin
Gündüzler yetmedi.
Akşamları buluştun.
Bir perde çekerdin,gittiğin o evde
İçim sızlardı kalırdım öylece
Soğuk yeller eserdi, bütün mahalleye
Toplardın, ellerin yine saçlarında
Ve Romeo dargındı Jülyet’ine
Sabahları bir başka uyanırdım.
Bütün gördüğüm rüyalar içinde ,
En güzeli !..
Sanki,
Tanrı ’ın düşleyeceği bir şeymiş gibi .
İşte bak !..
Nasıl da dönüyorlar, etrafımızda melekler
Biz nur olmuşuz , haberimiz yok
El pençe divane huriler.
Kadeh kadeh taşıyorlar, şarap ve nevaleler
Bir cennet bahçesinden çalıntı.
İşte !.. Kökü göğe bakan Tuba ağacı.
Tuzağa düşen Adem ve Havva
Her şeye rağmen
ilk gün ki gibi haykırıyorlar aşklarını.
Ya Sen !..
Ey !.. Sen...
Yüzü gecenin karanlığına sıkışmış kadın
Sen geceleri sığınmış yatağında uyurken
Benim derdim ne ola ki;
bu kadar büyük olan
Az çok beceriksizce ,
düzene koyduğum koyup gitmelerin
Yükselirken Güneş ...
hep aynı hüzünlü ışığıyla
Bu geceden sonra dualarımdan çıkardığım adın
İçtiğim yeminlerim olacaksın !..