Gözyaşlarım kaç kova su doldurdu,
Ne gözler duruldu ne yaş duruldu.
Bir türlü kabına sığdıramadım,
Ne dolu duruldu ne boş duruldu.

Durulmadı gitti bu deli gönül,
Gül’e küsmüş figan etmiyor bülbül.
Kanadını kırmış vurmuş da bir gül.!
Ne bülbül duruldu ne gül duruldu.

Bu gül aşkı yaktı kül etti beni,
Bu kuru canıma sardı veremi.
Gider ayak çekiyorum çilemi,
Ne çilem duruldu ne gam duruldu.

Sorsanız da yazmam söylemem zaten,
İçimde bir yara kalsın hassaten.
İsmini cismini sildim defterden,
Ne özlem duruldu ne aşk duruldu.

Saran başa sarmış gam’ı çileyi,
Çok arattı bana kahpe feleği.
Felekten bin beter vurdu silleyi,
Ne felek duruldu ne yar duruldu.

Sonunda kova’ya kaba sığındım,
O doldukça ben bir yandan boşalttım.
Derdim çok uzunda ben kısa tuttum,
Ne ağız duruldu ne dil duruldu.

TİRYAKİ yüreğin durulduğu gün,
Kara yer yutacak senide bir gün.
Cano bak eririm böyle günbe gün,
Ne akıl duruldu ne baş duruldu..!

12 Mart 2012
03.15
Karasu/SAKARYA