13
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1933
Okunma

Saçlarını tarayan bir çığlık
Ay ışığında umut gözleyen kızın yüzünde
Nasır tutmuş bir mavi gibi d(v)urdu
Alnında baharın çatlamış sesi
Ve dudaklarında biriken kaç hayal güncesi
Çocukluğu ile oynaşır yinede
Ki susma ey gönül
Nedir bu melal çilesi
Ellerimiz
Avuç içi bir kirli dünya
Çizgi zincirlerde uyanan gökkuşağı
Gözyaşımızdan başka deniz görmedi
Hüznün en tatlısına astık oynaşıp oynaşıp
Koylarımızda yaktığımız o gülüşleri
Ve can bıraktık künyemize
Aşka müştaktı elbet görünmez ayna
İşte böyle bıraktık ruhumuzu
Eskilerden bir geçmiş zamanda
Kuşları tenimizin tavanında kaybettik
Çatısı akarken kulpu kırık şiirlerin
Güneşi boğan karanlık bir gölgeydi zaman
Ve rüzgâr sır tutan bir arya
Geceye ağyar rüyaların Yusuf yüzünde
Duymazmısın nasıl ağlar Züleyha
Biz aşkı kuyularda kaybettik
Bana seviden bahsetme
Canımı ortadan ikiye yar
İçimi terhis et gassalin eline
Ruhumdaki bu telaş uyanmadan
Tut baharın saçından
Eteklerimi topla yerden ey rüzgâr
Aşkı kap çölün o ahu gözlerinden
Bana aziz bir yeşil getir ölümden
Yok
Geçecek gibi değil bu melal
Bana bir yudumluk mola ver
Saralı bir hastayken gece
Ve kavrulurken böyle göz evim
Ben neden ölemiyorum
susun evet
hayır cevap ist( em) iyorum
...
MHD
5.0
100% (23)