Masamdan kalkıp git gözlerin misafir olmadan geceme
yaşadığın an en kutsal şiirdir
Istanbula oturan aşk Kes boğazı/mı kızıla dönsün gece
Gemiler geçer gözlerimden Karanlık içinde sayısız insanlar Limanda ağlayan sevgiler Ağlatılan sevgililer bir de
Kız kulesi ve alaca bir ışık Vakit Üsküdar burada Ben varım sahilde sanki yalnız Bir de esneyen martılar Acıyı uçuyoruz el ele Denizi topluyoruz sevinçle Yanımdaki dost kızıyor halimize Omuz silkiyorum ben yine
Filiz erde salaş bir gece “acılara tutunmak” diyor Ahmet kaya ısrarla Köfte ekmek arası ısmarlayıp umarsız () Ayazı seviyoruz birlikte “sevmek diye bir şey yokmuş” Yokmuş diyor fon hâlâ
Vakit dönmeye hiç kala Boşluklara bırakıyorum gözlerimi Bir şair sesi Bir şiir kulağımda Bölündük diyor bize Parça pörçük yutuyorum seni güzelce
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İstanbul, vazgeçemediğim lokmam, tadımlık şekerim; bir gün yolunu kesip yaşadıklarımın hesabını soracağım. Şehirsin ki koşar adım ve iç sesli. Saçlarını nehre doğru tarayan, uzak yolculukların göz bebeği.Neden insanların hüznüne dökersin tüylerini. Karanlık tarafını kapatırsın tüylerinle...
Gülünce kaç yaşında gösteriyorsun. Kimlere gülüyorsun en çok. Hatırlamalıyım seni yaralayanı, yaranı sarıp suyuna inenleri de... İstanbul seni yürüyelim aşağı bakmadan. Yüzyıllık kirlenmişliği üstünden atan şehir; bana dersen ki şiir oku: Yağmuru bahane edeceğim, geçmek bilmeyen saatlerini değil. İstanbul çatladı yine hüzün tarafın, Kokmasını da bilir misin? Varsın geciksin aydınlık üstüne İstanbul’un; ki sigaramızın ateşi daha canlıdır, daha ışıltılıdır o geceyken. Çatlasın şiir tarafı İstanbul'un Güneş varınca Sultanahmet'e. Kırmızı sular yükselir geceleri Süleymaniye’de; ağlayınca bir çocuk. Kuşların sevmediği bir bilmecedir kederin. Galata’yı aklıma getirme İstanbul, ıskaladığım papatyalar sığmaz oluyor toprağa.
Kız kulesine bakmak modern bir üşümektir, çünkü baktıkça terleyen bir çocukluk olur kaldırımlar. Çekimser bir Çingene olur sabahlamak, orada. O yavaşlatılmış uzaklıkta. O heves kucaklaşması martıların susmasında. Onların arasında, temizleniyorum. Temizleniyor dağınık saçlarım, dağınık saçları gökyüzünün. Aydınlık ulaştı mı, bakışlarımız bir kez daha irileşiyor İstanbullu...
kısacık bir yağmurla doluşsun sayfalar... sevgiyle.
İleti gelmiş. Bende diyorum Lavi_(n)_Su kim :)) Yeni ismin çok yakışmış şairem. Ve şiir... Kalemine düşen her dize o yüreğin kadar güzel. Yüreğine sağlık , tebriklerimle can...
İstanbul ve hayat kokulu şiir güzeldi. Zaten İstanbul sözcüğü deruni anlamlar yüklü bir sözcük kültürümüzde. Şair nakış nakış işlemiş İstanbul atlasına duygularını. Şiirin duygudan ziyade emek işi olduğunu ispat etmiş. Tebrik ediyorum. Nice güzel şiirlere diyorum.
Defalarca okuyabileceğim güzellikte olan bu şiire birkaç kelam etmeden yapamadım..Yakinen bildiğim,yüreğimle tanıdığım benliğimle sevdiğim, sevdanın en mavi yeridir Üsküdar...
Bir Kızkulesi gülümser ona gülümseyen herkese..sahillerinde hüznü de mutluluğu da aynı potada eritiverir..tarihin bütün renkleri ruhlara desen desen doluverir her adımda..Mihrimah Sultan'da secdeye duran gönüller uhrevi bir havayı soluklayarak bakarlar boğazın enginliğine..bir martı uzaklara doğru süzülür,bir gemi el eder giderken..umutlar ufuklarda belirir..hasret ve vuslat el ele dolaşan iki sevgilidir Üsküdar'da...
Ben çocukluğumdan Üsküdarlıyım..yaşamak istediğim iki yerden biridir Üsküdar..gönlüyle yaşayanlara yâr,eşi bulunmayan ne güzel bir diyar..üsküdar..Üsküdar...
Kız kulesi ve alaca bir ışık Vakit Üsküdar burada Ben varım sahilde sanki yalnız Esneyen martılar birde Acıyı uçuyoruz el ele Denizi topluyoruz sevinçle Yanımdaki dost kızıyor halimize Omuz silkiyorum ben yine
Filiz erde salaş bir gece “acılara tutunmak” diyor Ahmet kaya ısrarla Köfte ekmek arası ısmarlayıp umarsız () Ayazı seviyoruz birlikte “sevmek diye bir şey yokmuş” Yokmuş diyor fon hâlâ
Şimdi bu şiire hangi mısrasından girsem de bana hissettirdiklerini anlatsam..şiirde bir mısra bile eğreti durmuyor, bir mısra bile fazla değil bir mısra bile noksan değil.. anlatılanları yürek ile anlamak bu olsa gerek ve hissetmek her mısrasında nakış nakış işleyen duyguları...
Üsküdar'da yaşatmak ve sonra da öldürmek sevdayı..boğazın sularına emanet etmek sonra..ve sonra her dalga sesinde uzayıp giden bir hüznü yudumlamak...
Aramıyorum artık Özlemiyorum kalbinide
Şarap rengi oldu gece Gömdüm se(si)ni içime
Tadın çok nahoş geldi bana Lütfen kızma Bir ölü ile tanıştım ilk defa
ve anladım ki "sevmek diye bir şey varmış" hayatta
Sevmek var elbet hayatta..gerçek sevenler artık parmakla gösterilecek kadar azaldı günümüzde..günümüzün en deli sevda müdavimi bile en ufak zorda sevdiğinden vazgeçebiliyor ve başka aşka(?) yelken açabiliyor..eee öyleyse uğurlar ola demek lazım o zaman!!!...
Kalp sevmek için yaratılmış..ancak dikkat edilmesi gereken bir şey var ki çok da önemlidir..Rabbimiz kalbi kendisini sevsin diye yaratmıştır.. O'ndan daha çok kalbinde fani bir varlığa yer vermek şirk-i hafidir yalnızca..öyleyse her sevileni Allah için sevmektir önemli olan..her sevilenle Allah'a ulaşmak..ve sevgide haddi aşmamak çok önemli..Rabbim dünyanın gelip geçici hiçbir sevgisine gönlümüzde fazla yer ayırmamayı nasip eylesin...
Her şiirinizde engin denizlerde yolculuk yapar gibi geziniyorum..farklı duygularımın bir meltem esintisiyle ruhumda gezindiğini hissediyorum..dün ile bugünü aynı kareye sığdırıyorum..hayatımın izdüşümlerini yeniden yaşıyorum ve sorguluyorum kendimi..şiir için teşekkürler...
Rabbim, kalem ve gönül güzelliğinizi ebedi eylesin... selam,saygı ve dualarımla...
Her nedense her yüreğin vakti Üsküdar tarihe gömülmüşlüğün etkisi midir acaba? bak benim de şu an vaktim üsküdarı gösteriyor şiirini okuduktan sonra dert görmesin yüreğiniz sağlıcakla
Kız kulesi ve alaca bir ışık Vakit Üsküdar burada Ben varım sahilde sanki yalnız Esneyen martılar birde Acıyı uçuyoruz el ele Denizi topluyoruz sevinçle Yanımdaki dost kızıyor halimize Omuz silkiyorum ben yine
Filiz erde salaş bir gece “acılara tutunmak” diyor Ahmet kaya ısrarla Köfte ekmek arası ısmarlayıp umarsız () Ayazı seviyoruz birlikte “sevmek diye bir şey yokmuş” Yokmuş diyor fon hâlâ
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.