4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2551
Okunma

Soğuk bir vagonun camında, hüzünlü bir veda öpücüğünde dudaklarım!
Şehirde kalan anılarım, çaresizliğimin en ağır karnesiydi!
Hep dipnotlarımda kalan özlemlerin kanatırdı dudaklarımı!
Şiirler, türküler sana yazılan tüm anılar bir yabancılık duygusu çekiyor defterimde!
Zemheri ayaz gecelerde bir tutam tütünde saldım bakışlarını!!!
Ve şimdi sonbahar bir kül gibi dağılan yapraklar gibi kanıyor bedenim!
Binlerce ölü şair uyuttum koynumda sensizlikte!
Aşk anlatılan kadar değildi!
Her iç çekişimde sana yazıyorum ölü diyarında” şiirleri
Bu sevdanın yanmış ucunda geçiyordu adım,
Güneşin tenimi ısıtmadı vakitte sen yakıyordun.
Sevdamızı yazdığımız bu şehirde iki yabancı gibiyiz.
Sevdaların beni öldürdüğü yerde sana yazıyorum her şiiri
Artık türküler çalınmıyor bu şehirde
Aşk kokmuyor Cudi’nin etekleri
Yetimliğimi öldürmeden gitme/sen diyorum…
Gitme/sem…
Büyütebilmeliydik bir yetimi yüreğimizde.
Ne kadar zamansız bu gidişin
Oysa Kimse yokken hep sen vardın yanımda
________________________Bir zaman…
ne çok isterdim her sabah seninle uyanmayı cudi’nin eteklerinde…
Hiç çalmayacağın kapımın ardında,
Islak türküler besliyorum.
Ve,
Sana uyanıyorum her sabah
Kir pas, kan ter içinde ...
Güneşin ısıtmadığı tenimi
Anıların yakıyor yüreğimi…
Kalemin sana yazdığı vakitler intihar ediyor cümleler
Azrail’in canımı almasına geldiği bu vakitte
Kendi intiharıyla karşılaşıyor dar odalarımda
Oysa “seni yazmak” güzel bir şey
“şimdi gidişin öldürüyor beni bu şehirde”
SALİH DURMUŞ
5.0
100% (3)