1
Yorum
1
Beğeni
4,3
Puan
1413
Okunma
Dünyanın durmaksızın dönüşü
Seni anlatır oldu bana
Yürüdüğüm kaldırımlar seni anlatıyorlar bana
Öten kuşlar senin sesini yansıtıyorlar kulaklarıma
Esen rüzgar nefesini nefesime dayıyor be kahve gözlüm
Sen yoksun senin yokluğun hasta etti beni
Öksürürken kan üstüne kan kusuyorum be kahve gözlüm
Ciğerim hasretine dayanamayıp karalarla kaplanır oldu
Doktorlar tek ilacımın senin olduğunu söyledi
Sense bulunmaz eşsiz bir ilaçmışsın be kahve gözlüm
Hani derler ya her zehrin bir panzehri vardır diye
İşte benim panzehrim sensin be kahve gözlüm
Gelirsen yaşayacağım
Ama gelmezsen ölecem be kahve gözlüm
Seni mezarımın başında görmek yerine
Daha hayatta iken nefes alıyor iken görmek isterim
Seni mezarımın başında dua ederek görmekten ise
Daha hayatta iken
Ben o ipek saçlarını okşarken senin bana dua etmeni isterim
Gel artık gel be kahve gözlüm daha son nefesimi vermeden
Seni son kez görsün bu hasretinle ağlayan gözlerim
Sesine hasret kalan kulaklarım sesini duysun
Gel boşluğa uzanan ellerim son kez ellerini tutsun
Gel ellerini son kez tutmak isteyen ellerim
Son kez saçlarını okşasın be kahve gözlüm
Hüzün rüzgarının sevinç rüzgarı olmasını isterdin ya kahve gözlüm
gel de hüzün rüzgarını sevinç rüzgarıyla boğ be kahve gözlüm
YAZAN
SULTAN ÇETİN ( YANİ YARALI İNSAN)
5.0
67% (2)
3.0
33% (1)