32
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
4360
Okunma

Boğazın karşısın da kocaman ağaçlar
Laleler siyahtan kırmızıya mora
İnsanlar kolkola mutlu huzurlu
Bahar sevinçleri içinde İstanbul
Demli çay kokusu buram buram
Ilık rüzgar misafir sofralara
Köşkleri pembe beyaz sarı
Doyumsuz sohbet bahçeleri
Kuğular nazlı, kuşlar cıvıl cıvıl
Boz tenli sıcak gülüşlü şişman falcı
Birkaç kuruşa söyler geleceği
Korkar çocuk yüreği kara gözlerden
Fısıldaşır aşıklar ulu çınarların gölgesinde
Mucize nağmeler ulaşır gökyüzüne
Gazozcu, simitçi, boloncu karışır sesler
Emirgan korusu
En güzel yıllarımın şahiti
Erguvanların mevsimi geçti yine geldim
Sancılı saatleri hayatımın
Karlar yağıyor saçlarıma tek tek
Ellerim üşüyor güneşim nerede
Çıplak ağaç dallarına asılmış umutlarım
Uçuşuyor yapraklarım sarı kızıl
Hasret şarkıları çalıyor sazım
Küf kokuyor toprağın
Solmuş taç yaptığım çiçekler
Sisler ardında maziden kalanlar öbek öbek
Her parçam kırık toplanmıyor artık
Kimsesizliğimin çığlığı yankılanıyor sessizliğe
Falcı kadını arıyor gözlerim
Savursun baklaları anlatsın
Bitecek desin, bitecek üç vakte kadar yalnızlığın
Bulutlar grilendi aktı akacak
Değişime uğradı acılarım
Umuda ve gelecek zamanlara çocuk sevinçlerim uzak
Yılların hatırası,yüreğimde silinmeyen izler
Mevsimin getirisi yaşananlar
Biliyorum yeşerecek yine ağaçların
Raks edecek cocuklar renk cümbüşlerinde
Senin suskunluğun hazırlık bahara
Gençliğimin silinmeyen izlerini
Yeniden yaşayarak kalktım oradan
Söz verdim lalelerin şöleninde geleceğim yine
5.0
100% (22)