Sanmayın ki sultanım saraylarda yaşarım Kerpiçten evi olan köylünün çocuğuyum Kırk yıldır soyadını gurur ile taşırım Serveti sevi olan köylünün çocuğuyum
Ekim ayı gelince toprağa tohum eken Nasibin de olanı tırnaklarıyla söken Kızıl güneş altında boncuk boncuk ter döken Ekine tırpan vuran köylünün çocuğuyum
Kuru soğan ekmeği çeşme basında yiyen Şükür bu günde doyduk hamdolsun Rabbim diyen Nasırlı elleriyle başına kasket giyen Kağnıya sapı saran köylünün çocuğuyum
Öküze hooo deyip de tarladan yola çıkıp Çıkarıp tabakadan acı tütünü yakıp Üflediği dumanın ardından dalgın bakıp Ova düzüne varan köylünün çocuğuyum
Yüklediği yükleri bir hamlede deviren Dövenle harman dövüp yaba ile çeviren Sarı saman tozuyla ciğerini geviren Yelin önünde duran köylünün çocuğuyum
Yaba ile savurup saptan saman ayıran Kendinden önce bizi düşünüp de kayıran Kendisi aç yatıp da karnımızı doyuran Her şerri hayra yoran köylünün çocuğuyum
Yalan yere söz edip riyakârı övmeyen Kız doğurdun sen diye anamı hiç dövmeyen Bir kez olsun kızıp da arkamızdan sövmeyen Bizi şefkatle saran köylünün çocuğuyum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çok güzel dizeler okudum köylü kızından.. Tebriklerimle Safiye hanım.. Köylü çocuğu olmak ayrıcalıktır.. Emeğin ve sevginin alın terinin fazlasıyla yoğrulmuş insanlığın en belirgin adresidir köy..Gurur duyarım köylü olmakla.. Sevgi ve saygıyla esen kalın...
Yüregien saglik Cevrasam..Babamin gecnligini kendimin iase cocuklugunu hatirladim..39 yil önce ayrildigim köyüm ve sayisiz hatiralarim gözlerimin önünde canlandi.. nerede olur isek olalim biz köylü cocuguyuz ...duygu yüklü siirini severek okudum tebriklar Arkadasim..Almanyadan saygi ve selamlarimla
bu ne güzel bir sipriz di böyle Sayın ozanaım :)) A.r.o senden bir gün dükkana geleyimde birde sözleri sazlar ile buluşturalım bari. çok güzel bir jetti çok duygulandım vallahi. ben mutlu oldum Rabbimde sizi mutlu etsin işallah. saygılar değerli kalem usta şair koca yürek :))
bu ne güzel bir sipriz di böyle Sayın ozanaım :)) A.r.o senden bir gün dükkana geleyimde birde sözleri sazlar ile buluşturalım bari. çok güzel bir jetti çok duygulandım vallahi. ben mutlu oldum Rabbimde sizi mutlu etsin işallah. saygılar değerli kalem usta şair koca yürek :))
İnci gibi dizmişsiniz özümüzü, sözümüzü vallahi, imrendim ve çok beğendim, çünkü ben de bir köylü çocuğuyum ve ilk gençliğimde tarlada, harmanda, çiftte, çubukta geçti Safiye Hanım... Şiir öyle güzel ve öyle anlamlı bir ruh yayıyor ki anlatamam...Ayrıca usta kaleminizden okumanın apayrı bir yanının ollduğunu da bir kez daha görmüş ve hatırlamış oldum... Saygı ve selamlarımla...
Edebiyat defterinde ne cevherler varmış dedirtti dizeleriniz. Yürekten kutluyorum müstesna şiirinizi ve yüreğinizi. Bana şiir yazmada cahiliyye dönemimde yazdığım bir karalamamı hatırlattı bu enfes çalışmanız. İzninizle paylaşmak istedim. Sayfanızın insicamını bozduysam özür dilerim.
Kuzularla Başbaşa Eğilsem Pınara Ben
Bâki kalan ömrümde, görsem bizim yöreyi Gönlümce doya doya, tatsam eski töreyi Çadıra razı olur, istemezdim sarayı Kuzularla baş başa, eğilsem pınara ben Gölgesinde otursam, yaslansam çınara ben
Anam erkenden kalkıp, demlese dağ çayını Arkasından bakraca, sağsa inek, koyunu Gün doğunca tarlalar, andırır toy, düğünü Orakla ekin biçer, çekilmem kenara ben Buğdayı seklem eder, yüklerdim semere ben
Köyde günlük hayata, çabucak alışırdım Zorluğa göğüs gerer, var güçle çalışırdım İmeceyle herkesin, derdini bölüşürdüm Giyerdim çarığımı, başıma da bere ben Şikâyet etmezdim hiç, batsam kızıl tere ben
Toplanırdık her gece, bir evde seve seve Tadı güzel olurdu, gezmenin evden eve Gecenin bir vaktinde, kalınca karanlığa Fener diye tutardım, elimde bir çıra ben Bedirik’li gecede, bayılırdım şor’a ben
Yaylalarda pikniğin, farklı olur lezzeti Heybelere koyardık sebze, meyve ve eti Gözden ırak bir yerde, bularak bir suçatı Taşlardan mangal yapsak, bayılırdım kır’a ben Odunumu yakmada, kullanırdım çıra ben
Sabah horoz ötünce, erkenden kalkardım ben Dalında yemek için, dutlara çıkardım ben Kuşları seyrederdim, keyfime bakardım ben Sabah güneş doğunca, olamam avara ben Teleme yapmak için, giderdim davara ben
Eti ve sütü için, koyun keçi beslerdim Kınalı kuzuları, boncuklarla süslerdim Kuşluk vakti gelince, üflük çalar seslerdim Davarları dal için, götürürdüm har’a ben Dalları kesmek için, kullanırdım tahra ben
Yayık için kadınlar, sabah gitse pınara Elimde yufka ekmek, kurulurdum kenara Tereyağı alınca, fırsat bulup bir ara Ellerimle toplardım, nane yarpuz tere ben Yayıktaki ayranla, yaptırırdım şora ben
Bütün bunlardan sonra, çıkardım ben çardağa Odunla pişen çayı, doldururdum bardağa Şöyle bir uzun hava, koyardım taş plağa Yer minderi, yastığı, yaslardım duvara ben Kızmayın sakın bana, yakardım cuvara ben
Torosların zirvesi, herdem sisli pusludur Oraların sakini, Delibalın neslidir Karlı pekmez orada, dondurmanın aslıdır Hava açık olursa, çıkardım dağlara ben Karsambaç yapar yerdim, pekmez katıp kara ben
9 Ağustos 2008
Dağ çayı: Toroslarda kayalık yerle yetişen rayihası çok hoş bir çay. Seklem: Çuvalın dörtte üçlük kısmının dolmuş hali. Şor: Muhabbet, sohbet Bedirikli: Dolunaylı Suçatı: İki derenin birleştiği yer Kır: Piknik Teleme: Keçi ve ham incir sütünün karıştırılmasından elde edilen bir tür yiyecek, Peynir Üflük: Islık Har: Defne ağacı Tahra: Büyük ve geniş ağızlı, eğri yada kıvrık bir burnu olan, ağaç budama işlerinde veya dalları kıymak için kullanılan bıçak Şora: Çorba Karsambaç: Rendelenmiş buz veya temiz karın üzerine tatlı bir şurup ekilerek hazırlanan bir tatlıdır. Güney illerinde rastlanan bir tatlıdır. Yayla kültürü olan bölgelerde rastlanır. Şehirde bahar, yüksek yaylalarda ise hala sert iklimin sürdüğü zamanlarda yenildiğinde ilginç bir zıtlık ortaya çıkar.
İyi ki varsınız efendim. Rabbim kaleminizi ve yüreğinizi nazardan saklasın. Selam ve dua ile.
Merhabalar Celil bey . rahatsızlşık ne demek bilakis çok menun oldum sayfama gern kattınız aynı zamanda bir şiir daha okumama vesile oldunuz bu şekilde. değerli yorumunuz ve sayfamda ki paylaşımınız için çok tşk ederim.
Merhabalar Celil bey . rahatsızlşık ne demek bilakis çok menun oldum sayfama gern kattınız aynı zamanda bir şiir daha okumama vesile oldunuz bu şekilde. değerli yorumunuz ve sayfamda ki paylaşımınız için çok tşk ederim.
Hayranlıkla okudum Safiye arkadaşım. Özünü bilmeyenden, inkar edenden hayr gelmez. Ne kendine ne de vatanına. Yüreğin dert görmesin. Kucak dolusu sevgilerimle...
Şu resimdeki doğallık bile yetiyor keyif almama bende köyde yetiştim büyüdüm köylülüğümle gurur duyuyorum keşke gidip orda yaşayabilsek şehirde çürüdük
Ekim ayı gelince toprağa tohum eken Nasibin de olanı tırnaklarıyla söken Kızıl güneş altında boncuk boncuk ter döken Ekine tırpan vuran köylünün çocuğuyum
Asaletin en büyüğü aslına bağlı kalmaktır. Şiirindeki duygulara hayran oldum.Çok beğendim.Kaleminiz var olsun. Selam sevgilerim gitsin arkadaşıma.
ASLINI İNKAR EDEN HARAM ZADEDİR..HARİKA BİR DUYGU PAYLAŞIMIYDI DİZELERE YANSIYANLAR.. YÜREĞİNİZ DERT GÖRMESİN DİLEKLERİMLE KUTLUYRUM EMEĞİNİZ... SELAM VE SAYGIMLA.
Ama ne yazıkki büyük önder ATATÜRK'ta demiş köylü milletin efendisi diye...fakat köylüyü şnsandan saymayan,çevresine bile layık görüp almayan,adamdan saymayan,göbeğini kaşıyanlar diye aşağılayanlar,cahil cühela gibi saçma sözlerle aşağılayan zihniyetlere neler demek lazım.elhamdüllilah bende gurur ile ile derim hep ben köylü çocoğo olduğumu..Aslında bu şiirin anatomisini çıkar deseler bana inan yer yerinden oynar.Ben daha fazla yzmak istemiyorum kardeşim.Güzel düşünen gönlün kalemin daim olsun
Yüklediği yükleri bir hamlede deviren Dövenle harman dövüp yaba ile çeviren Sarı saman tozuyla ciğerini geviren Yelin önünde duran köylünün çocuğuyum
Yaba ile savurup saptan saman ayıran Kendinden önce bizi düşünüp de kayıran Kendisi aç yatıp da karnımızı doyuran Her şerri hayra yoran köylünün çocuğuyum
Yalan yere söz edip riyakârı övmeyen Kız doğurdun sen diye anamı hiç dövmeyen Bir kez olsun kızıp da arkamızdan sövmeyenleri Bizi şefkatle saran köylünün çocuğuyum
bir söz vardır bizim oralarda der ki, aslını yitiren külli kafirdir..evet aslımızı yitirdiğimiz ve değerlerimizi unuttuğumuz sürece biz biz olamayız.. yüreğine sağlık şairem..
Merhaba...mazi...hars...kültür elbette yabana atılmamalı...Sap,yaba gibi arı kelimeleri kullanmanız ne güzel...Dövene de gem derdik...İçeriği çok izden ve naturel...Zevkle, tad alarak paylaştım...Çok tebriklerimle...Saygılar...
İçeriğiyle, işlenişiyle tertemiz bir şiir. Ben de bir köylü çocuğuyum ve köyüme her gittiğimde hayatı biraz daha severim, zira köyde insanlar dahil herşey doğaldır. Emeği ve yüreği kutlarım.
Geçmişini, Aslını inkar etmeyen değerli şairemi saygıyla sellamlıyorum. İçerisinde hepimizden birer parça olan, nefis bir eser olmuş, okumaya doyamadım.
Yaba ile savurup saptan saman ayıran Kendinden önce bizi düşünüp de kayıran Kendisi aç yatıp da karnımızı doyuran Her şerri hayra yoran köylünün çocuğuyum
Yalan yere söz edip riyakârı övmeyen Kız doğurdun sen diye anamı hiç dövmeyen Bir kez olsun kızıp da arkamızdan sövmeyen Bizi şefkatle saran köylünün çocuğuyum
ASLINI İNKAR EDEN HARAMZADE OLUR, ELLERİYLE TOPRAGI İŞLEYEN KÖYLÜM ÇİFTÇİM EMEGİYLE GEÇİNİR ALNININ TERİYLE ÇOCUKLARINI BÜYÜTÜR,
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.