1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
933
Okunma
Yağmur ve kar karışık buz gibi hava
Tabutta uyandım birden kâbusta dünya
Mezarlık karanlık ne bir ay ne lamba
Yıldızlar kaçışmış ürkünç bu dünya
Sanki mezarlığa inmiş bulutlar
Sislerle donanmış bütün ağaçlar
Ağaçlar ki cennete düşmüş gölgesi
Ağaçlar ki soluyor cehennem sisi
Tabuttaydım ama gördüm dünyayı
Bütün dünyanın ayağı altındayım
Tabuttayım lakin gezdim dünyayı
Bütün kainatın üstünde yatmaktayım
Tırnakları geçirdim dar tabutuma
Çığlıktım koptum yankılandım
Zehirli bir sürüngen tam omzumda
Ölümden korktum yalpalandım
Kımıldatamadım gemimi toprakta
Gem vurulmamış atların sesini duydum
Kımıldamaz oldu ağaç yaprakta
Mezarımı açan birini duydum
Sanki kapıydı tabut açılıyordu
İçeri kırmızı ışıklar doldu
Bir ses duydum tâ uzaktan
Sanki kırbaçlar bağırıyordu
Cehennem senfonisiydi kulağımdaki
Binlerce ölüydü karşımdaki
Bilinmeyen yaratıklar çağırıyordu
İştahla ismimi zikrediyordu