18
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2998
Okunma

sahili kıyıya vuran kentin iyot kokulu sessizliğinde çekilir derin bir iç
ucunda keşkesi
ve az âh . . .
dalgaların ayaklarımıza sarıldığı
mavi rengin bakışlarımızla tarandığı
bir ilk/bahar ertesindeydi gün
ayaz vurmuş kaldırımların karanlığına
ateşin alev gölgesi vuruyordu
aydınlığın fırtınaya karışmış bedenini yokluyordu
güneş karışımı bir rüzgar
peşindeyse tâze yarınlara hazır ertelenmiş özlemler
ten kokulu uyanışlar
dudak kıvrımlarındaki yerini alır usulca
öpülesi sabahlara bırakılır nefes kesen varışları
artık zaman önlü arkalı pusuda
hayattan
kaderden yana
yaklaştıkça kısalan
kısaldıkça yaşanan bir serüven kazılacaktı hafızalara belli
izi silinmez anların ölümsüzlüğü
duvar diplerinin tenhalığına dikilecekti
ve her parmak ucu onu gösterecekti
uzun bekleyişlerin mükâfâtı
gecenin aya karışmasıyla son bulur
yerini kaybeden
hak edene teslim eder tâcı
sen ışığım !
nefes kapılarını kapat ki yüzümün
bir tek sana açılsın günüm
sırtındaki yalnızlık hırkası düşen , sarılır sevinç çığlıkları ruhumun dört yanına
ey rabbim !
yolumu doğrundan ayırma . . . ( ... )
22/02/2012
11;35
eMİNE
5.0
100% (24)